şirketin geleceğini belirleyecek ve ailemizi gün be gün idare edecek bu görev için bir başkasını düşünemiyorum. | Open Subtitles | ولا أستطيع التفكير بمن هو أفضل ليحدد مستقبل الشركة.. من الشخص الذي أودعته مهمة توجيه هذه العائلة خلال كل يوم.. |
Henüz şirketin geleceğini garanti altına alan anlaşma imzaladık ve sana kızan eski bir ortak yüzünden şirketi riske attığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | انت تخبرني اننا اغلقنا لتونا صفقة لضمان مستقبل الشركة و انت وضعتها في مأزق لأنك أغضبت |
Bugün burada, sadece şirketin geleceğini konuşmayacağız. | Open Subtitles | نحن هنا اليوم , ليس فقط لنتحدث عن مستقبل الشركة |
Bu trajik bir durum olsa da müşterilerimizle bu şirketin geleceği hakkında konuşma şansını yakaladığımız için mutluyum. | Open Subtitles | كمأساوية الموقف، أنا على الأقل سعيد لأن تتسنى لنا الفرصة للتحدث مع العملاء عن مستقبل الشركة. |
Bugün şirketin geleceği açısından çok önemli bir açıklama yapacağım | Open Subtitles | أنا على صنع كبيرة جدا إعلان متملقا حول المرحلة القادمة من مستقبل الشركة. |
Geleceği gördüm. şirketin geleceğini. Duydum onu! | Open Subtitles | لقد رأيت المستقبل مستقبل الشركة لقد سمعت بذلك |
Bu şirketin geleceğini tehlikeye atıyor. | Open Subtitles | لأنّه يعرض مستقبل الشركة بالكامل للخطر |
Eğer bir söylenti duysaydım... şirketin geleceği... benim geleceğim hakkında... yani, gerçek bir söylenti... | Open Subtitles | إذا سمعت شائعة حول مستقبل الشركة. على مستقبلي شائعة استنادا... |
Çünkü şirketin geleceği buna bağlı. | Open Subtitles | لأن مستقبل الشركة قد يعتمد على هذا |
şirketin geleceği artık senin ellerinde... | Open Subtitles | مستقبل الشركة الآن عائد لك لتقرره |