Toz almayla kafayı bozmanın parlak bir gelecek sağlamayacağını kim söylediyse yalan söylemiş. | Open Subtitles | مهما يكن من يقول ان التفاني لن يقود الى مستقبل باهر فهو يكذب |
Önümde parlak bir gelecek olduğundan emin olabilirsin. | Open Subtitles | بإمكانكِ أن تتأكدي بأن لدي مستقبل باهر امامي |
Geleceği parlak, önü açık bir asker. | Open Subtitles | جندية مع مستقبل باهر أمامك. |
Geleceği parlak, önü açık bir asker. | Open Subtitles | جندية مع مستقبل باهر أمامك. |
Yale Hukuk Fakültesinden dereceyle mezun oldu ve şimdi çok başarılı bir avukat. | Open Subtitles | أتعلم أنك تخرجت بإمتياز ولديك وظيفة ذو مستقبل باهر الأن |
Yale Hukuk Fakültesinden dereceyle mezun oldu ve şimdi çok başarılı bir avukat. | Open Subtitles | أتعلم أنك تخرجت بإمتياز ولديك وظيفة ذو مستقبل باهر الأن |
Ama aynı şekilde seni sevip arzuladım ve oğlun dediklerimi uygular ise güzel bir geleceğe sahip olmasını sağlayacağım. | Open Subtitles | ولكنّي أحببتك واشتهيتكِ رغمًا عنّي ولو تفاهم ابنكِ معي قليلاً، لضمنت له مستقبل باهر. |
parlak bir geleceğin onu beklediği çok açık." | Open Subtitles | ومن الواضح ان لديها مستقبل باهر فى إنتظارها"ً |
Babanız size parlak bir gelecek bırakmış. | Open Subtitles | تبدو مثل أبيك، ترك لك مستقبل باهر |
Skip, sana önünde parlak bir gelecek olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | يمكننى أخبارك أنه أمامك مستقبل باهر |
Bu daha parlak bir gelecek bunun için savaştık, değil mi? | Open Subtitles | ...أترى هذا ؟ مستقبل باهر وقد ناضلت من أجله, صحيح؟ |
Önümde parlak bir gelecek var gibiydi. | Open Subtitles | بدا وكأن هناك مستقبل باهر أمامي |
Önünde parlak bir gelecek var, Edgar. | Open Subtitles | لديك مستقبل باهر امامك يا ادجار |
Lee Quan'la gurur duyuyorum. Ulusumuzun hizmetinde Geleceği parlak bence. | Open Subtitles | أنا فخورة جداً بـ(لي كوان)، وأظنّ أنّ لديه مستقبل باهر في خدمة أمتنا العظيمة |
Siz hisse senedi sahipleri, Harold Equity'nin geleceğe bakmasına yardım ettiğiniz için çok teşekkür ederiz. | Open Subtitles | نشكركم يأصحاب الأسهم على مساعدة في (هيرالد إيكويتي) للتطلع إلى مستقبل باهر |
Gatsby yeşil ışığa inanıyordu her yıl bizden uzaklaşan keyifli geleceğe. | Open Subtitles | جاتسبي) آمن بالضوء الأخضر) وبأنه هناك مستقبل باهر ينتظرنا عاما تلو الأخر |
Bunları geçelim, sizin önünüzde parlak bir geleceğin olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | يمكننى أخبارك أنه أمامك مستقبل باهر |
Çok parlak bir geleceğin var. | Open Subtitles | لديك مستقبل باهر |