Bileğini düz tutmadan yumruk attığında olur. Bunu nereden biliyorsun? | Open Subtitles | يحدث ذلك إذا لكمت شخصاً من دون إبقاء معصمك مستقيماً |
Her harekette, bir aşağı, bir çapraz gidelim ve bir düz çizgi çizelim. | TED | لذا فكل مرة نتحرك فيها، نتحرك مرة للأسفل ومرة للجانب، ونرسم خطاً مستقيماً جديداً، صحيح؟ |
Ama okyanus korunan bölge... ...temel olarak düz çizgidir. Şimdiye kadar--bu artıyor gibi görünüyor. | TED | و لكن المناطق المحمية من المحيط مازالت خطاً مستقيماً حتى تصل لوقتنا هذا و تبدأ في الإرتفاع قليلاً. |
Benim görevim seni gözetmek ve düzgün biri haline getirmek. | Open Subtitles | ستكون مهمّتي أن أغيّركَ للأفضل، أن أجعلكَ مستقيماً. |
Şahsen ben namuslu olmaya hazırım. | Open Subtitles | شخصياً أنا مستعد لأن أكون مستقيماً |
Adam hetero olsaydı tıpkı lise günlerimiz gibi olurdu. | Open Subtitles | حسنا ، إذا مستقيماً ، سيكون الأمر مثل الثانوية العامة. |
dümdüz gidip ilk sapaktan sola dönün. | Open Subtitles | يجب أن تسير مستقيماً ثم تسلك أول طريق على اليسار. |
Heteroseksüel olmak için fazla tatlı. | Open Subtitles | إنه وسيم جداً ليكون مستقيماً |
Benim hatam değildi, yol düz olmalıydı. | Open Subtitles | إنه ليس خطأى ، على الشارع أن يكون مستقيماً |
Buradan düz gidin ve ilk kavşaktan sola dönün. | Open Subtitles | سر مستقيماً ثم إتجه يساراً عند تقاطع الطريق |
Zaman düz bir hat değildir, aynı bedenle ikiz bir yaşam olabilir. | Open Subtitles | الزمن ليس خطاً مستقيماً بل يمكن أن ينحنى بأى شكل |
- Salı düz tutamadın! | Open Subtitles | لأنك فقط لم تنجح في إبقاء القارب مستقيماً.. |
Şimdi, üstteki çubuğu kaydır ve alttakini de düz tut. | Open Subtitles | الآن، تحركين العود العلوى وتبقين السفلي مستقيماً |
Bir noktayı seç ve düz bir çizgi çiz. | Open Subtitles | اختر نقطة وارسم خطاً مستقيماً علي امتدادها. |
Artık hayatını düzgün yaşamak istediğini söyledi. | Open Subtitles | وقال أنّه سيعيش حياته مستقيماً من الآن فصاعداً |
Babam bu testin herkesten daha akıllı olan ama düzgün koşamayan insanlar için olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | أبي يقول إنَّهُ يصيب الناس الأذكى من أيّ شخص آخر ولكن لا يستطيع الجري مستقيماً |
Yok "Yeni bir ev alacağım" Yok "düzgün bir hayatımız olacak" | Open Subtitles | سأشتري لنا منزل جديد سأصبح مستقيماً |
sahsen ben namuslu olmaya hazirim. | Open Subtitles | شخصياً أنا مستعد لأن أكون مستقيماً |
Birçok berbat karakter özelliğimin olduğu gerçeğini kabul edebilirim ama bize yaptıkları berbat şeylerin beni hasta ve eşcinsel yaparken seni sağlıklı ve hetero yaptığı gereğini kabul etmem. | Open Subtitles | سأؤيدك بحقيقة أن عندي الكثير من مميزات الشخص السيئة, لكن ليس في حقيقة كم من الأشياء الفظيعة قد فعلوا بنا وجعلوني مريضاً وشاذاً في حين أنك بقيت مستقيماً وصحيح الجسد. |
Kenarından aşağısına bir doğru çizdiği düz bir tüp aldı, ve uzunlamasına dümdüz bir cetvel, ve ikisini eşleştirerek, tüpün düz olduğuna ikna oldu. | Open Subtitles | وليقوم بذلك، أخذ أنبوبة مستقيمة ورسم بها خطاً مستقيماً من الجانب، ومسطرة بخط مستقيم أسفلها وبمقارنة الاثنتين |
Heteroseksüel olduğunu biliyor. | Open Subtitles | إنهُ يعلم أنك مستقيماً |
Şimdi, ya her şeyi doğru Dürüst anlat, ya da bu iş biter. | Open Subtitles | الآن، إما أن تكون مستقيماً في عقد الصفقة أو لاتعقد الصفقة على الاطلاق |
Gururlan. | Open Subtitles | قف مستقيماً |
Eğer bu konularda gerçekten endişeliyseniz, bir fizyoterapiste danışın, çünkü gerçekten dik durmak önemlidir. | TED | وإذا كنت قلقاً حقاً فيجب أن تستشير معالجاً طبيعياً لأنه ببساطه نعم، يجب عليك الوقوف مستقيماً. |