"مستلقية" - Translation from Arabic to Turkish

    • yatıyor
        
    • yatarken
        
    • yatıyordu
        
    • yatıyorum
        
    • yatmış
        
    • uzanıyor
        
    • yatarak
        
    • yatıyormuş
        
    • yatıyordur
        
    • uzanıyorum
        
    • uzanıyordu
        
    • yatıyordum
        
    • şu an
        
    • baygın
        
    • yatakta
        
    Onu o hâle düşürdüğünden beri yıllardır o yatakta yatıyor. Open Subtitles إنها مستلقية بهذا الفراش لأعوام منذ أن وضعتها بتلك الحالة
    başımı kaldırdığımda... onu yerde yatarken gördüm. Open Subtitles ..لكن عندمانظرتللأعلى. رأيتها مستلقية هناك.
    Cansız bir kadın kollarında bir deri bir kemik kalmış çocuğuyla yerde yatıyordu. Ve sadece aciz bir şekilde annesinin yüzüne bakıyordu TED رأيت إمرأة لا حياة فيها، مستلقية على الأرض وطفل هزيل بين ذراعيها يحدق بعجز إلى وجه أمه
    Yani yatakta yatıyorum, üzerimde gecelik... Open Subtitles كما تعلمون, أعني.. أنا مستلقية على السرير، ومرتدية قميص النوم الفضفاض
    Buck'ın kamyonunun arkasında yatmış organlarımı körelmeden kurtarmaya çalışırken... Open Subtitles بينما كنت مستلقية فى شاحنة باك أحاول أن أحرك أطرافى من حالة التيبس التى بها
    Bir sandalyenin üzerinde mi oturuyorsun yoksa uzanıyor musun? Open Subtitles أكنتِ تجلسين على كرسي أم كنتِ مستلقية؟ -كنتُ مستلقية
    Onu o hâle düşürdüğünden beri yıllardır o yatakta yatıyor. Open Subtitles إنها مستلقية بهذا الفراش لأعوام منذ أن وضعتها بتلك الحالة
    O kadın yatıyor mu yerde hâlâ? Open Subtitles هل مازالت تلك المرأة مستلقية على الأرض ؟
    Sanki hiçbir şey olmamış gibi yatağında yatıyor olacağını. Open Subtitles مستلقية هكذا على السرير وكأن شيء لم يحدث
    Banyoda yerde yatarken... nasıl hissettiğini hatırlıyor musun? Open Subtitles . . أتعرفين كيف شعرتِ عندما كنتِ مستلقية على أرضية الحمام؟
    Onu bu şekilde yerde yatarken buldum. Open Subtitles ‫هل يمكن أن تخبرني ما حدث؟ ‫لقد وجدتها هكذا ‫مستلقية على الأرض
    Ben yatarken bana bakıyordu. Open Subtitles كان يحدق بى وانا مستلقية على السرير. كان يحوم فوقة مثل..
    Sadece bir tek çekim vardı, o da sırtımın üzerinde yatıyordu. Open Subtitles كان هناك مغناطيس واحد حقيقي، وكانت مستلقية على ظهري
    Jason'ı anahtarla gönderdiklerinde Grace yatakta yatıyordu. Open Subtitles غرايس كانت مستلقية على السرير عندما تم إرسال جيسن بالمفتاح.
    Ama eve geldiğimde kapı açıktı, o da yerde yatıyordu. Open Subtitles لكن عندما وصلت إلى هناك كان الباب مفتوحاً وهي كانت مستلقية على الأرض
    * Buz kestim, utanç içinde çıplak yatıyorum yerde * Open Subtitles * أنا باردة وأشعر بالخجل مستلقية عارية على الأرض *
    Ben de orada yatmış, kendi sıvısıyla beni doldururken onu izliyordum. Open Subtitles وبعدها بقيت مستلقية هناك بينما كان يضخ عصاراته بداخلي
    Keşke şu an yanında uzanıyor olsaydım. Open Subtitles كم أتمنى لو كنت مستلقية بالقرب منك الآن
    Sırt üstü yatarak çalışmak! Hayal bile edemiyorum! Open Subtitles لا أتخيل كيف أستطيع العمل طيلة الوقت مستلقية على ظهري.
    Sonra yavaşça kalktı, sanki bir daha uyanmasını istemediği bir canavarla yatıyormuş gibi. Open Subtitles ثم نهضت ببطء وكانها كانت مستلقية قرب الوحش
    Göğüsler yayılır... hatunun kıçını göremezsin, elleyemezsin çünkü sırt üstü yatıyordur. Open Subtitles لأن النهود سوف تتمدد، وليس بمقدورك رؤية مؤخرتها، ولا بوسعك لمس مؤخرتها، لأنها مستلقية على ظهرها
    Sahip olduğum tek bikinimle şezlongda uzanıyorum. Open Subtitles وكنت مستلقية على الكرسي في البيكيني الوحيد الذي
    Ceset, ilk olarak burada uzanıyordu. Open Subtitles هنا حيث كانت الجثة مستلقية في البداية
    Bir an için hücremde yatıyordum, vahşi biri olarak, herşeyi yapabilirdim. Open Subtitles ,دقيقة كنت مستلقية في زنزانتي متوحشة , قادرة على أي شيء
    şu an morgumuzda yattığına göre pek bırakmış gibi görünmüyor. Open Subtitles بما أنها مستلقية في المشرحة لا أعتقد أنها توقفت عن ذلك.
    O, oradaydı baygın bir halde. Şansına ciddi bir şeyi yoktu. Open Subtitles و كانت مستلقية أمامي و لحسن الحظ أنها لم تصب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more