"مستند على" - Translation from Arabic to Turkish

    • dayanarak
        
    • üzerine kurulu
        
    • dayalı
        
    • dayanıyor
        
    • temel alan
        
    • üstüne kurulu
        
    Ludwig'in kafamla beysbol oynamaya çalışmasına dayanarak. Open Subtitles مستند على عندما لودفيج مجرّب للعب تي كرة برأسي.
    O zaman tıbbi görüşünüze dayanarak, ...bana bir gerekçe gösterin, bu çocuk ne yüzünden ölmüş? Open Subtitles ثمّ مستند على ك الرأي الطبي، إذا أنت كان لا بدّ أن تعطي واحد، ماذا تعتقد هذا الولد مات منه؟
    Demek öyle yapmalıyım, güzel zaten kararlarımın çoğunu senin fikirlerine dayanarak alıyorum. Open Subtitles جيد، لأن أَتّخذُ أكثر القراراتِ مستند على رأيكَ.
    Çünkü kardeşlerin paylaşabildiği en kutsal ilke üzerine kurulu. Open Subtitles لأنه مستند على المبدأ الأكثر قداسةً ذلك الإخوةِ يُمْكِنُ أَنْ يَشتركوا فيهم.
    Tarihin her döneminde, insanların onurla yaşama ve ayakta kalma [Fizikçi, ekolojist, tohum eylemcisi] hak ve özgürlüklerinin alınmasına ve yalanlara dayalı adaletsizlik durumunda olan budur sonuçta bir blöfü görürsünüz ve masa ters döner. Open Subtitles مبنيا على المغالطات مستند على سلب الحق والحريات للشعوب للعيش والبقاء بالكرامة
    Tamamen kişisel deneyimlerimize dayanıyor. Open Subtitles هو بشكل طليق مستند على تجاربِنا الشخصيةِ.
    Tea Leoni de, ortağını temel alan karışım karakteri canlandıracak. Open Subtitles ولعب الشاي ليوني الدمج بشكل طليق مستند على شريكك.
    Yalanlar üstüne kurulu bir evlilik. Kral gerçekten gelmiyor. Open Subtitles لكن مستند على الكذب . الملك لن يأتي حقاً
    - Ne hakkında? Başkan, Ali'nin dairesinde bulunan bir kanıta dayanarak askeri harekat başlatacak. Open Subtitles الرئيس يخطط لهجوم عسكرى مستند على تسجيل من شقة علي
    Buna dayanarak Kitabınızda Sonny Chow'ın öldüğüne daha çok inanıyorsunuz. Open Subtitles حَسناً، مستند على الطريقِ تَتحدّثُ عن سوني طعام في هذا الكتابِ، أنت الأمل الأفضل هو ميتُ.
    Sırf horlarken annemi çevirmeye çalışmama dayanarak verdim. Open Subtitles هذا مستند على محاولتي لدحرجة أمي عندما تُصدر شخيراً.
    Bütün verilere dayanarak toplanmış olan bilgilere göre Darin Oswald çok normal, çok sağlıklı bir çocuk. Open Subtitles مستند على علم كلّ البيانات التي جمعت - دارين أوزوالد طبيعي جدا، طفل صحّي جدا.
    Irina Derevko'nun ondan çaldığı araştırmaya dayanarak KGB projenin kendi versiyonlarını geliştirdi. Open Subtitles الآن، مستند على بحث إرينا دريفكو سرق منه، طوّر KGB ملكهم نسخة المشروع.
    Binlerce insanın hayatını o varsayıma dayanarak riske atacak mısın, çünkü ben atmam. Open Subtitles أنت راغب بالمخاطرة بالعيش مستند على تلك الفرضية؟ لاني لا. -ميجور شيبارد .
    Tanık söylentilere dayanarak bir sonuca varıyor. Open Subtitles الشاهد يستنج مستند على أرضية بلا أساس
    Bu yüzden kafatasındaki kırıklara dayanarak, kafasına üç ayrı darbe aldığını, ve parçalar birbirini tutmadığı için, Open Subtitles لذا مستند على الكسورِ إلى جمجمتِها، يَظْهرُ بأنّها ضُرِبتْ في الرأسَ ثلاث مراتَ منفصلةَ، ومنذ القِطَعِ لَنْ تُلائمَ ظهرَ سوية،
    Bu bina, bu enstitü bu milyon dolarlık proje bir düzmece üzerine kurulu. Open Subtitles هذا المشروع الذي تبلغ قيمته ملايين الدولارات مستند على كذبة أجل أم لا ؟
    Sevgi ve şefkat üzerine kurulu olduğu sürece Budistler diğer dinlere saygı gösterirler. Open Subtitles ،يحترم (بوذا) التنويع بين الأديان طالما أنه مستند على الحب والشفقة
    Her şey yanlış varsayım üzerine kurulu. Open Subtitles كل هذا مستند على فرضيات ضعيفة
    Ama aşka bakış açın gerçekten sadece güvensizlik ve nefrete dayalı kontrol ve hakimiyet saplantısından ibaret. Open Subtitles ولكن ما تسميه حب هو هوس بالتحكم.. والسيطرة مستند على سوء الظن والعداوة
    Her şey büyük bir yalana dayalı olacak. Open Subtitles كل هذا مستند على إدعاءات رجل شرطي كذاب مخادع
    Bunların hepsi hiperuzaydan erken çıktıkları varsayımına dayanıyor. Open Subtitles كل هذا مستند على فرضيات أنهم خروجوا من الفضاء الفوقي مبكرا
    Bir kısmı ustaca kaleme alma ama büyük çoğunluğu hukuki emsallere dayanıyor. Open Subtitles بعض اللغة الإبداعية ومعظمها مستند على سبق قانوني
    O'Fallon'ı temel alan karakter jenerikte "Sigara İçen Piskopos" olarak geçiyor. Open Subtitles الشخص مستند على أوفالون يدرج في الإعتمادات ك"حبر تدخين سجائر."
    Ekonomimiz Absolon üstüne kurulu. Open Subtitles إقتصادنا مستند على الـ ( ابسلون ) واولئك الذين يزوّدونه ...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more