"مستهدفة" - Translation from Arabic to Turkish

    • hedef
        
    • hedefi
        
    • hedefsin
        
    • saldırıya maruz
        
    CTU'nun elinde, Başkan Suvarov'un helikopterinin hedef olduğunu doğrulayan istihbarat var. Open Subtitles لقد أكدت الوحدة أن المخابرات تقترح أن مروحية الرئيس الروسي مستهدفة
    Bu molekülleri kendileri özel hedef bölgelere, sevmediğimiz bakterilere yapışmış olan şeylere tutturmaya çalıştık. TED نحاول أن نربط هذه الأشياء التي كانت نفسها مرتبطة بمناطق مستهدفة معينة البكتريا التي لا نريد
    Öncelikli hedef sayılmaz ama İç Güvenlik Bakanlığı, dün sınırdaki eyaletleri bir terör saldırısı konusunda uyarmıştı. Open Subtitles ليس تماما جهة واحدة مستهدفة لكن وزارة الدفاع أصدرت تحذيرا من الهجمات الإرهابية للمناطق الحدودية يوم أمس
    Yani sen sürekli olarak, gerçekten oraya ait olan insanların hedefi haline gelmiş olmalısın. Open Subtitles انا اعني، لا بد انك كنت مستهدفة من كل الاشخاص العرقيين اللذين ينتمون بالاصل الى هناك
    Çok kolay bir hedefsin ve... Open Subtitles أنتِ مستهدفة أكثر من اللازم...
    Dünya bir sonraki durağı olabilir ama her Federasyon gezegenini hedef olarak farz etmek zorundayız. Open Subtitles الأرض قد تكون هي محطتهم التالية لكن يجب أن نفترض أن كل كواكب الاتحاد مستهدفة
    Mesela şöyle bir şey: "TW Eczacılık hedef seçilmiştir. Open Subtitles ويبقى يكرر من كلمات ان شركة تي دبليو فارما مستهدفة لانها تعتبر من اكبر شركات الدواء
    Sence hedef kızı mıydı yoksa ikincil zarar mıydı? Open Subtitles هل تعتقد بأنّ الابنة كانت مستهدفة أمّ مجرد ضرر جانبي؟
    Yetkililer bana onun öldürüldüğünü ve benim de hedef olduğumu söylediler. Open Subtitles أخبرتني السلطات بأنه قُتِل و بأنني مستهدفة أيضا
    Hayır. Diyorum ki, kendisi de kurban gibi bir hedef olabilir. Open Subtitles لا اعني انت تعرف على حد علمنا ربما تكون مستهدفة
    Ben de neden onun hedef alındığını, katilin ona neden işkence ettiğini öğrenmek için oradaydım. Open Subtitles ولهذا السبب كنت أفتش شقتها لأكتشف لماذا كانت مستهدفة لماذا قام ذلك الشخص بتعذيبها
    Ve aileniz hedef olarak görünmese de, sizinle birlikteyken her an çevresel zarar görebilirler. Open Subtitles و على الرغم من أن عائلتك لا تبدو مستهدفة لكنهم قد يصبحوا عرضة للخطر في أي وقت يكونون فيه معك
    Belki hedef alınmıştır. Open Subtitles وهذا لا يبدو دافع مستحق ربما أنها مستهدفة
    Yani, tıpkı önceki gibi hedef alındığına inanıyorsun. Open Subtitles إذن، تظنين أنّكِ مستهدفة مثلما حدث مُسبقاً؟
    Ve önümüzdeki 9 ay arkanda bir hedef tahtasıyla mı gezeceksin? Open Subtitles ‫وأنت ستمضين الأشهر الـ9 القادمة ‫وأنت مستهدفة
    Müvekkilim sosyopat bir çalışanıyla ilişkilendirilerek haksız yere hedef alınmış masum bir kadındır. Open Subtitles موكلتي سيدة بريئة مستهدفة بشكل غير منصف بسبب ارتباطها مع موظف معتل اجتماعيا...
    Belki de ajans bu uçuşun hedef oluşu konusunda yanılıyordur. Open Subtitles .. ربما أخطأت الوكالة بشأن أن هذه الرحلة مستهدفة
    Diğer bir deyişle, vücudunuzda meydana gelen tüm kimyasal reaksiyonların %0.025'i anahtar ve kilit mekanizması ile bilfiil hedef alınabilir. TED بكلمات أخرى، فإن 0.025% من جميع ردود الأفعال الكيميائية في جسدك هي في الحقيقة مستهدفة بآلية القفل و المفتاح.
    Bayan Lindenkrone, Danimarka'nın teröristlerin hedefi olduğunu ve İstihbarat'ın perde arkasında çalıştığını bilmiyor mu? Open Subtitles الا تعلم ليندينكرون ان الدنمارك مستهدفة من الارهابيين؟ ...وان البوليس السري يحارب هذا العدو الخفي؟
    Alicia, katilin hedefi olabilirsin. Open Subtitles أليشا، ربما تكونين مستهدفة من قبل قاتل
    Artık bir hedefsin. Open Subtitles أنت مستهدفة.
    Teğmen, bize göre Natalia... terörist bir saldırıya maruz kalacak. Open Subtitles (نعتقد أن (ناتاليا مستهدفة من قبل الارهابيين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more