"مستهلك" - Translation from Arabic to Turkish

    • tüketici
        
    • klişe
        
    • takmıştın
        
    • tadı verdi
        
    • tüketiciyi
        
    Her ay 500 milyon tüketici telefonlarıyla alışveriş yapıyor. Bunu şöyle de ifade edebiliriz: Bu rakam ABD, Birleşik Krallık ve Almanya'nın toplam nüfusu demek oluyor. TED كل شهر، 500 مليون مستهلك يقومون بالشراء عن طريق هواتفهم الخلوية، ولتوضيح ذلك بشكل أدق، هذا يعادل عدد السكان في الولايات المتحدة والمملكة المتحدة وألمانيا مجتمعين.
    Bir insan çocuğu doğar ve uzunca bir süre tüketici olarak yaşar. TED يولد الطفل الى هذه الحياه ولفترة طويلة من الزمن يكون مستهلك.
    Biliyorum çok klişe bir laf ama gerçek, en başından başlamalısın. Open Subtitles هذا تعبير مستهلك و لكنه صادق "يجب ان تبدأ من القاع"
    Tamam, üzgünüm, ama o çiçek tacı tamamen bir klişe. Open Subtitles حسنا انا اسفة لكن تاج الورد مستهلك للغاية
    Ama hiç onun peşinden gitmedin çünkü bana ve annene olanlara o kadar takmıştın ki kendi hayatın olamadı. Open Subtitles ولكنك لم تلاحقها قط، لأنك كنت مستهلك جداً بما قد حدث لي ولوالدتك وتترك نفسك تحصل على حياة.
    Ama hiç onun peşinden gitmedin çünkü bana ve annene olanlara o kadar takmıştın ki kendi hayatın olamadı. Open Subtitles ولكنك لم تلاحقها قط، لأنك كنت مستهلك جداً بما قد حدث لي ولوالدتك وتترك نفسك تحصل على حياة.
    Bu konu 5 milyon tüketiciyi ilgilendiriyor. Open Subtitles ذلك قد أحدث تأثيراً لدى خمسة ملايين مستهلك
    Ancak sürekli büyümek isteyen tüketici bir toplum.... icat ettik. Open Subtitles لكننا صنعنا مجتمع مستهلك يسعي دوما للنمو
    Gelecek beş sene içinde, Çin'de bundan sonraki bir milyar tüketici, ekonomilerimize Avrupa'daki en tepedeki beş pazarın toplamından daha fazla büyüme zerk edecek. TED في الخمس سنوات المقبلة المليار مستهلك المقبل في الصين سيضخون المزيد من النمو في اقتصاداتنا أكبر من الأسواق الخمسة الكبرى في أوروبا معًا
    Üçüncü büyük değişiklik de, Dan Gilmore'un ifadesiyle "eski takipçi kitlesinin," artık sadece tüketici değil, aynı zamanda üretici de olması. TED هو أن أعضاء من الحضور الأسبقين ، مثلما يسميهم دان قيلمور يستطيعون الآن الأنتاج وليس فقط الأستهلاك وفي كل مرة مستهلك جديد
    - Ben bir tüketici olarak kızgınım! Open Subtitles - جنون و غضب؟ أنا لست غاضب أنا مجرد مستهلك غاضب
    (Gülüşme) Uyuşturucu endüstrisinin işleyişinden endişelenen, etikleri olan bir tüketici misin? TED (ضحك) أأنت مستهلك ذو خُلُق وتقلق بشأن ما تقوم به صناعة المخدرات؟
    Bu kullandıkları resmen klişe. Open Subtitles هذه الشخصية نموذج أولي مستهلك
    Yüzbaşı'nın da yardımıyla bölgedeki en çok elektrik tüketen ticari olmayan tüketiciyi buldum. Open Subtitles لذا بمساعدة النقيب, تعرفت على هوية أكبر مستهلك غير تجاري من الكيلو واط/الساعة في المنطقة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more