| Bir depo ya da benzeri bir yer var mı? | Open Subtitles | هل هناك مستودعاً أو شيئاً من هذا القبيل؟ |
| Bir gün ana yolun kenarında bir depo gördüm. | Open Subtitles | ذات يوم، رأيت مستودعاً عند الطريق الرئيسي |
| Tuaregler festival süresince bir depo kiralamışlar. | Open Subtitles | الطوارق أستأجروا مستودعاً خلال فترة المهرجان |
| O gittikten sonra birisi eski bir depoyu ateşe vermiş. | Open Subtitles | اتضّح أن أحداً ما أحرق مستودعاً قديماً بعد رحيلها مباشرةً. |
| Ona depoyu vermek zorunda kaldıysan umarım onunla yatıyorsundur. | Open Subtitles | ...إن شئت منحها مستودعاً فآمل أن تضاجعها |
| Sebepsiz yere bir depo ve rıhtım satın aldı. | Open Subtitles | لقد اشترى مستودعاً ورصيفاً بحرياً بلا... سبب واضح... |
| - Daha yeni bir depo kiraladım. | Open Subtitles | لقد استأجرت مستودعاً |
| Belki de Indian Hills'e gidip Jury'ye yardım teklif edebilirim, o da silahlarımıza bir depo sağlar. | Open Subtitles | أنظر، ربما أتوجه إلى التلال الهندية وأعرض على (جيري) بعض النصائح وبالمبقابل يعرض لنا مستودعاً آمناً لأسلحتنا |
| depo bulabildiniz mi? | Open Subtitles | أوجدتم مستودعاً بعد؟ |
| 5 ila 18 yıl arasında cezaya çarptırılan Said, bir beyaza ait depoyu yakarak Amerikan adalet sistemine sözsüz bir eleştiri getirmişti. | Open Subtitles | (سعيد), الذي يقضي من 5 إلى 18 سنة لحرقه مستودعاً يملكه أحد البيض، ناقدٌ علنيٌ لنظام العدالة الأمريكي. |