Belki de en acıklılarından biri petrol ve benzin aramak için kullanılan sismik dalgalar. | TED | ربما أحد أكثر الأصوات تأثيرًا ناجم عن مسح الزلازل للتنقيب عن النفط والغاز. |
Amerika Birleşik Devletleri Doğu Kıyısı'ndaki sismik dalgalar Atlas Okyanusu'nun ortasından duyulabilir. | TED | مسح الزلازل الذي يُجرى قُبالة الساحل الشرقيّ للولايات المتّحدة يمكن سماع دَوِيّ صوته في قلب المحيط الأطلسي. |
Elektromanyetik parazitlenme sismik araştırma yapılmasını imkansız kılıyor. | Open Subtitles | التشويش الكهرومغناطيسي يجعل من المستحيل مسح الزلازل |
sismik dalgaların havalı silah patlamaları besin zincirinin tabanına yakın minik canlılar olan zooplanktonların toplu kıyımlarına ya da gelişmekte olan tarak larvalarının deformuna sebep olabilir. | TED | انفجارات البنادق الهوائية إثر مسح الزلازل يمكنها أن تحصد رقعة من العوالق الحيوانية، هذه الكائنات الصغيرة القريبة من قاعدة السلسلة الغذائية، أو يمكنها أن تشوّه يرقات المحار أثناء نموها، |
İnsanlar ayrıca bunun gibi dev rüzgar türbinleri için gerekli olan dev üsleri inşa etmenin daha sessiz yollarını ve sismik haritalamanın kibar yollarını buldu. | TED | ابتكر النّاس وسائل تُنتج ضوضاء أقل على مستوى الطَرْق اللازم لتوربينات الرياح الضخمة، كهذه، ووسائل ألطف لتنفيذ مسح الزلازل. |