| çıkmaz bir sokakta gibiyim. Kolun nasıl? | Open Subtitles | أنا أشعر أنى فى نهايه مسدوده كيف حال ذراعك ؟ |
| Zaman çok zor geçer, çıkmaz yollar vardır ve bazı yollar birbirinin aynıdır. | Open Subtitles | الوقتيكونغامضفيالخارج، طرق مسدوده والأشياء تعود أدراجها |
| - Evet, hepsi mektup kutusu, çıkmaz sokak. | Open Subtitles | عناوين التقارير الضريبه المزيفه أجل جميعها لشركه تخزين جميعها نهايات مسدوده |
| Bir de olacak iş değil ama kızlar tuvaletinin gideri yine tıkanmış. | Open Subtitles | مفاجأه , مفاجأه مواصير المياه لحمامات النساء مسدوده |
| - Şüpheli malzeme ile tıkanmış. - Anlıyorum ... | Open Subtitles | مسدوده بمواد غريبة نعم ضبط |
| Bir çıkmaz sokak daha. | Open Subtitles | نهايةٌ أخرى مسدوده |
| kontrol etmesi gerekn bişeylerle ilgili belirsiz şeyler söyledi babası çıkmaz sokak tamam onu bulmalıyız çünkü mülakatta herşeyi dökülecektim sonra Ted benle gurur duyduğunu söyledi biliyorum. çok b.ktan | Open Subtitles | لقد قال شي غامضاً عن أمر واحد يريد أن يتفقده والده كان نهاية مسدوده - حسناً, نحن نحتاج أن نصل اليه - لكني كنت على وشك أن اتقيأ في تلك المقابله |
| Başka bir çıkmaz . | Open Subtitles | مره أخري نهايه مسدوده. |
| Mitchell'le ortağı çalmış olmalı, ki bu da çıkmaz sokak. | Open Subtitles | ميتشل) وشريكه قاموا بسرقة السياره) هذه نهايه مسدوده |