"مسكني" - Translation from Arabic to Turkish

    • evime
        
    • evimde
        
    • evim
        
    • yakaladı
        
    • evimi
        
    • yaşadığımı
        
    • ev
        
    • odama
        
    • mekanıma
        
    • Yaşam alanıma
        
    Francis, mütevazi evime hoş geldin. Bu taşranın dışında ne yapıyorsun ki? Open Subtitles فرانسس، مرحباً بك .في مسكني المتواضع ماذا تفعل بإختيارك هذا المكان للسكن؟
    Radio City ve Herald Meydanı'nı görelim - evime gidelim Open Subtitles فلنري راديو سيتي وميدان هيرالد - فلنذهب إلي مسكني -
    Gariban evimde bir fincan çay ikram edeyim. Open Subtitles أنت يجب أن تتناول كأسا من الشاي في مسكني المتواضع.
    Buradaydım tabii. Burası benim evim ve başka evim yok. Open Subtitles أجل يا سيدي، هذا هو مسكني وليس لدي مسكنٌ سواه
    Ona tam söyleyecekken, bir anda beni yakaladı. Open Subtitles أنا يمكن أن أخبر بأنّه أراد إلى. وبعد ذلك مسكني.
    Başkomutanın Xi'an'a yolculuğu sırasında mütevazi evimi ziyaret etmek için... Open Subtitles يشرّفني أن القائد العام وجد وقت لزيارة مسكني المتواضع
    Gir içeri, nereye! Nerede yaşadığımı görmenin zamanı gelmişti zaten. Open Subtitles ادخلي مؤخرتك إلى هنا، فلقد حان الوقت لتري مسكني على كلّ حال
    ev arkadaşım, bana haberim olmadan evlatlık almak için imza attırmış. Open Subtitles حسناً رفيقة مسكني عفوياً قامت بتسجيلي لأجل طفله متبنيه، ولديها مسرحيه
    Dilediğim zaman uyuyacağım, kimse de evime gelemeyecek. Open Subtitles قد أتقاسم الفراش مع أحدهم, لكن لا أحد سيدخل مسكني.
    İnsan olanın yapacağı gibi ben de onu alıp evime götürdüm. Open Subtitles لذا أخذته إلى مسكني كما قد يفعل أي إنسان
    Normalde, güzel bir kadınlaysam tıpkı şenin gibi, onu evime davet ederim. Open Subtitles إذا أنا كنت مع إمرأة جميلة مثلك، ربما أطلب منها أن تعود معي إلي مسكني
    Benim evime gidebiliriz böylece tek başına oturmak zorunda kalmazsın. Open Subtitles أعني، يمكننا أن نذهب إلى مسكني وبالتالي لن تضطري إلى الجلوس وحدكِ في هذا المطعم
    Benim evime gidelim ve evden sipariş verelim. Open Subtitles دعنا نذهب إلى مسكني ونطلب طعاماً جاهزاً.
    Bu teklif şöyle ki, benim evimde bir parti vereceğim. Open Subtitles هذا سيفرحك، سأنظم حفل في مسكني.
    Hem her ikinizde geceyi evimde geçirebilirsiniz. Open Subtitles انتما يمكن ان تبينا الليلة في مسكني
    Bana kapa çeneni diyemezsin! Burası benim evim! Open Subtitles لا تأمرني بالسكوت إنه مسكني , أليس كذلك؟
    Siz asistanlar gelip geçicisiniz ama burası benim evim, siz benim misafirimsiniz. Open Subtitles وتذهبون لفترة تأتون المقيمون, الأطباء أنتم ضيفتي وأنتِ مسكني, هذا ولكن
    Bavuluna çarptıktan sonra, ...oldukça sert şekilde beni yakaladı. Open Subtitles بعد أن ضربت إلى الحقيبة، مسكني صعب جدا.
    Diyorsun ki... "Beni yakaladı, boğazımı sıktı ve benden yararlandı." Open Subtitles تقولين : "مسكني ، خنقني "وأستغلنى
    evimi alıp, kıyafetlerimi dağıtıyor diğer şeylerin dışında yani. Open Subtitles يسطو على مسكني و يتبرع بملابسي من بين كُل الأشياء
    - Nerede yaşadığımı bilmeni garip karşıladım. Open Subtitles -بالواقع ، أرى أنهُ غريبٌ بعض الشيء بأن تعرف عن مكانِ مسكني.
    Efendim, sakıncası yoksa kendi odama çekilmek istiyorum. Open Subtitles إن لم يكن هناك أي مانع يا سيدي، سأذهب إلى مسكني.
    Kendisi faytonu ve atlarıyla sık sık mütevazı mekanıma teşrif eder. Open Subtitles و تاتي إلي مسكني المتواضع في عربتها الصغيرة التي تجرها الجياد
    İşte! Yaşam alanıma yol tarifini gönderdim bile. Open Subtitles لقد أرسلتُ الإتجاهات إلى مسكني

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more