"مسلّحون" - Translation from Arabic to Turkish

• silahlı
• Silahları
• silahlanmış

Shankar, ne zaman bir gazete veya dergide onun resmini görsem yanında silahlı biri duruyor.
شانكار ، حينما أرى صورته في صحيفة أو مجلة ما هناك رجال مسلّحون دائما يقفون بجانبه لماذا؟

Hareket dedektörleri, alarm sistemleri, silahlı korumalar.
،محسّسات حركة، أجراس إنذارات حراس مسلّحون

Bütün kuş gözlemcileri tepeden tırnağa silahlı mı dolaşıyorlar?
هل كل مراقبى الطيور يمشون فى ارجاء المكان وهم مسلّحون ؟

Silahları var ve son derece tehlikeliler.
هم مسلّحون وخطر جدا.

Geldiğinizi biliyorlar ve sizden çok daha iyi silahlanmış durumdalar. Kapıya ulaştığınız an ölmüş olacaksınız.
وهم مسلّحون أفضل منكم بكثير، لذا ستموتون قبل وصولكم للبوابة.

Size 100 tane sağlam adam önerebilirim. Hepsi silahlı olarak.
أستطيع أن أقدم لك مئة رجل أوفياء جميعهم مسلّحون

Hem de şehir dağılırken ve maskeli silahlı adamlar buna yardım ederken.
وثمّة رجال مسلّحون مقنّعون .يساهمون في تداعيها

Şüphelilerin silahlı ve tehlikeli olduğu bildirildi.
المُشتبه بهم يُتوقّع أنّهم مسلّحون وخطرون!

Hâla silahlı ve tehlikeli olduklarına inanıyorlar.
"حيث لا يزال يُعتقد بأنّ المشتبهين مسلّحون وخطيرون"

O altın nakliyatlarında ağır silahlı askerler olur.
لديهم جنودٌ مسلّحون على حمولة الذهب

silahlı olacaklar.
هم سيكونون مسلّحون.

Ve ayrıca hepinizin silahlı olmasının da.
ولماذا كلّكم مسلّحون.

Elektrikli çitler, her tarafı gören kameralar, silahlı güvenlikler, telsiz frekansı bozan cihazlar var.
الأسيجة الكهربائية المتعدّدة، آلات تصوير على المستوى العالي التفتيش، حرّاس مسلّحون , comm مشوشات...

silahlı adamlarla.
رجالٌ مسلّحون

Silahları var.
هم مسلّحون

Silahları var.
-إنّهم مسلّحون

1915'ten beri zaman içinde gelişmiş, el bombaları ve alev makinaları ile silahlanmış, zayıf noktaları araştırmak ve düşman hatlarına hızla ve derinlemesine girmek için eğitilmiş, elit ve mobilize askerler vardı.
بتطوّرهم منذ 1915 ، كان هؤلاء هم صفوّة الجنود النقّالين مسلّحون بالقنابل وقاذفات اللهب مُدرّببن على البحث عن النقاط الضعيفة والإختراق العميق والسريع داخل خطوط العدو