"مسماراً" - Translation from Arabic to Turkish

• çivi
• İğnem
• raptiye
• çiviye

Size oy verdiğimizde, verdiğimiz her bir oyun tabutlarımıza çakılacak birer çivi olduğunu düşünmemiştim.
عندما صوتنا جميعاً لك لم أظن أن كل من صوّت كان مسماراً آخر في نعشنا

Çekiç ve çivi almış, kendi dişlerine vurmuş.
استخدم مطرقة و مسماراً و أخرج سنّ من أسنانه،

Üçüncü bardağın altında keskin bir çivi olacak.
تحت الكوب الثالث، سأضع مسماراً حاداً جداً.

İğnem olsaydı.
إن كان لدي مسماراً

Sandalyeye raptiye koymuştun.
وضعت مسماراً على مقعده

Oysa, paslı bir çiviye yaklaşmamıştım bile.
كنت لم أقرب حتى مسماراً صدئاً.

Sanıyorum içlerine bir çivi çakabildik.
وهو صغير ويبدو أنّ مسماراً أحدثه

Sorunlarının en küçüğü o, kafasında çivi var adamın.
هذا أقل مشاكله.ان هنالك مسماراً في رأسه

Ayak parmaklarım arasındaki ete çivi çakışımı.
و أمرر مسماراً على شريط بين اصابع قدمي

Dilinizde neden bir çivi var?
لماذا تضعين مسماراً في لسانك

Sadece ka...ka.. kafamda bir çivi olmasını gerektirdi.
تطلب ذلك فقط مسماراً في رأسي

Üzerinde çivi varmış.
وكان فيها مسماراً

- Dilimde de çivi var.
وواحدة في ... - و أضع مسماراً في فمي

Kendi kendime nasıl çivi çakılacağını öğrendim.
-علّمتُ نفسي كيف أدقّ مسماراً .

çivi çakmak mı?
يسحق مسماراً ؟

Hayır, lordum. İğnem yok.
لا , يا سيدي ليس لدي مسماراً

"Merhaba, Shawn. Bay Reno'nun sandalyesine raptiye koyduğun
"مرحباً يا (شون)، هل تذكر حين وضعت مسماراً

Bir çiviye ihtiyacım var.
أحتاج مسماراً.