Nezaketiniz için teşekkürler ama buna iznimiz yok. Para üstünü alın. | Open Subtitles | شكرا للطفك لكنّ هذا غير مسموح لنا به رجاء خذ الباقي |
Bu halat ağları korkuluk olarak kullanmaya iznimiz var. | TED | كما انه مسموح لنا باستخدام هذا الحبل كدرابزين. |
Gerçek şu ki, adını ve çalıştığı şirketin adını yayınlamaya bile iznimiz yok ve tabi size yüzünü de gösteremeyiz. | Open Subtitles | وفي الحقيقة أنه غير مسموح لنا أن نذكر اسمه أو اسم الشركة التي كان يعمل فيها وبالطبع لايمكننا أن نظهر وجهه |
Bir sürü kural ve girmemizin yasak olduğu odalarla bu evde mahkum gibiyiz. | Open Subtitles | إننا كسجناء في هذا المنزل. كل هذه القوانين، والغرف الغير مسموح لنا بدخولها. |
İzin var mı yoksa bu hala söz konusu değil mi? | Open Subtitles | , هل مسموح لنا هذا أم أنه لا جدال في ذلك؟ |
- Artık ona izin verilmiyor. | Open Subtitles | على الحافه الملعونه غير مسموح لنا بفعل ذلك الآن |
Tabaklarımızda tek bir şey bırakma hakkımız var.. | Open Subtitles | انه مسموح لنا بان نترك شيء واحد على صحننا |
Askeri istihbaratın elinde. Görmemize izin vermeseler de üzerinde çalışıyorlarmış. | Open Subtitles | إنتل العسكرية حصلت عليه سيرون إن كان مسموح لنا برؤيته |
Bekle, seks yapma iznimiz de mi yok? | Open Subtitles | إنتظر لحظة ، ليس مسموح لنا بممارسة الجنس |
Evet, şey, aslında çenesini tamamen kapatabilirdik ama onunla aynı kurallarda oynama iznimiz yok. | Open Subtitles | أجل , في الواقع , الحقيقة هي , أنه يمكننا اسكاته لكن ليس مسموح لنا اللعب بنفس طريقته |
Teknik olarak orada bulunma iznimiz yok. | Open Subtitles | في الواقع نحن غير مسموح لنا التواجد هناك |
Bu ailede hiçbir şeyi konuşmaya iznimiz olmadığımız için bir sürü fotoğraf çekmek çok iyi oluyor. | Open Subtitles | كان أمر جيد إلتقاط العديد من الصور مع تلك العائلة، فنحن لم يعد مسموح لنا بالحديث عن أيّ شئ. |
Göğüslerimizi korumak için hiçbir şey takmamıza iznimiz yoktu. | Open Subtitles | نحن غير مسموح لنا بأن نرتدي أي شيء يحمي صدورنا |
Sanıyoruz ki, istediğimiz birşeyi söylemeye ya da kendimizi korumaya iznimiz yok. | Open Subtitles | نعتقد أنه غير مسموح لنا أن نقول ما نحتاج أو أن ندافع عن انفسنا |
Bizim hapsedilmemizle ilgisi olan herhangi bir şeye temas etmemize iznimiz yok. | Open Subtitles | ليس مسموح لنا بلمس أى شئ قد يسبب بسجننا. |
yasak Bölge'ye giriş iznimiz var mı peki? | Open Subtitles | أستاذ، هل مسموح لنا بدخول "المنطقة المحرمة"؟ |
İznimiz var. | Open Subtitles | دعنا نعبر, نحن مسموح لنا بالدخول |
Yaptığın şey için minnettarım ama müşterilerle çıkmamız yasak. | Open Subtitles | أنا شاكرة للغاية لما فعلته لكن ليس مسموح لنا أن نخرج مع الزبائن |
Onu soruyorsan, müşterilerle buranın dışında görüşmemiz yasak. | Open Subtitles | حسنا، غير مسموح لنا بمقابلة الزبائن بالخارج |
Hayır. Günde ancak bir kere oy vermemize izin var. | Open Subtitles | لا لانفعل هذا نحن مسموح لنا فقط بالتصويت مرة فى اليوم |
Üzgünüm. Gazete okumamıza izin verilmiyor. | Open Subtitles | آسف، غير مسموح لنا بقراءة الصحف. |
Dick ve benim, asılma sırasında tanık getirme hakkımız var. | Open Subtitles | وديك وأنا , مسموح لنا بأختيار شاهد عند الأعدام |
Askeri istihbaratın elinde. Görmemize izin vermeseler de üzerinde çalışıyorlarmış. | Open Subtitles | إنتل العسكرية حصلت عليه سيرون إن كان مسموح لنا برؤيته |
On yaşına girdiğin saate kadar izinliyiz. | Open Subtitles | نحن فقط مسموح لنا بالبقاء حتى يصل طفلنا للعاشرة |