"مسنة" - Translation from Arabic to Turkish

    • yaşlı bir
        
    • yaşlısın
        
    • yaşlıyım
        
    • İhtiyar
        
    • yaşlandım
        
    • ve yaşlı
        
    Benim gibi yaşlı bir kadınla görülmek istediğinden emin misin? Open Subtitles أواثق من أنك تريد أن تُرى مع إمرأة مسنة مثلي؟
    Eğer İrlanda'nın kırsal bölgelerine giderseniz ve yaşlı bir bayana adres sorarsanız, kentin bütün simgeleri hakkında birkaç detaylı İrlanda hikayesine kendinizi hazırlayın. TED إذا ذهبت إلى الريف الإيرلندي و سألت سيدة مسنة عن الاتجاهات، حضر نفسك لقصة إيرلندية مفصلة عن كل معالم الطريق، حسنا؟
    Hayır, görmedin. Sen yaşlısın. Bir şey göremezsin. Open Subtitles لا لم تفعلي انت مسنة لا تستطيعين رؤية شيء
    Büyükanne , çok yaşlısın , birilerinin sana göz kulak olması gerekiyor . Open Subtitles جدتي، أنتِ امرأة مسنة وعلى أحدهم أن يعتني بك
    Çünkü hayat sana bu kadar korkunç bir şey yaptığında bunun üstesinden... gelmek için hiçbir kural olmadığını bilecek kadar yaşlıyım. Open Subtitles لأنني مسنة بما يكفي لأعرف متى تقوم الحياة بفعل شئ فظيعلكهكذا, فلا هناك قواعد حينها لتخطي هذا
    Biraz sorunlu bir tip gibiydi ve ben de öyle saçmalıklarla uğraşmak için fazla yaşlıyım. Open Subtitles تبدو أنها فتاة تجلب المتاعب وأنا أبدو مسنة لتحمل متاعبها
    Uzun, gri saçlı, at kuyruklu ihtiyar bir kadın olmak istiyorum. Open Subtitles اريد ان اكون سيدة مسنة مع شعر طويل بني و مثل ذيل الحصان
    Deniz gibi hareket eder, ama hep aynıdır. Bırak beni, yaşlandım ben. Open Subtitles إنه يتحرك كماء البحر, لكنه لا يتغير أبداً دعني وشأني, إني امرأة مسنة الآن
    Senin bu kadar zalim olup, yaşlı bir kadın ve sekiz çocuğu sokağa attığına. Open Subtitles انك يمكن ان تكون قاسيا جدا، لتلقي في الشارع امرأة مسنة وستة اطفال بائسين
    İnsan öyle yaşlı bir kadını iki tane yabancıyla bırakmaz. Open Subtitles انتى لا تتركين سيدة مسنة مثل هذه معإثنينمن الغرباء.
    Hayatı boş pişmanlıklarla dolu yaşlı bir kadından daha üzücü ve abes bir şey yoktur. Open Subtitles لا شيء أحزن ولا أفشل من إمرأة مسنة ممسوسة بالأسف غير المجد
    Yukarıda mahsur kalmış yaşlı bir kadın var. Open Subtitles إمرأة مسنة محصورة نحتاجُ حبل آخر فوق هنا
    Hayır, yaşlı bir bunaktı. Open Subtitles ـ كانت ساحرة لا كانت مسنة ومخرفة علي الارجح
    Milly'ye bunu yapmak için çok yaşlısın artık. Open Subtitles لست مسنة كثيرا , لكنك مسنة " لعمل ذلك لـ " ميلي
    Sadece yaşlısın ve bu ihtimal... Open Subtitles لكنّك مسنة وثمة احتمال قوي بأن تمرضي...
    Çirkin ve yaşlısın. Open Subtitles أنتِ مسنة و قبيحة
    Tamam yaşlıyım, ama o kadar da değil. Anne, bunca yıl boyunca sana söylemek istediğim milyonlarca şey vardı. Open Subtitles أنا مسنة ولكن ليس لهذا الحد أمي، لطالما كانت لدي عدة أمور
    Biliyorum hayatım. yaşlıyım, kör değilim. Open Subtitles أنا اعلم ذلك يا عزيزتي أنا مسنة و لست عمياء
    Ben alt tarafı son zamanlarda kendini pek iyi hissetmeyen ve fazla vakti kalmayan zavallı bir yaşlıyım. Open Subtitles انا مجرد أمرأة مسنة مسكينة لم تكن بصحتها مؤخراً وليس لديها الكثير من الوقت
    İhtiyar bir kadın gibi endişelisin. Savaşta sıhhiyeciydim. Open Subtitles تقلق مثل سيّدة مسنة أنا كنت طبيباً أيام الحرب
    Ben güzel değilim. Neredeyse yaşlandım. Open Subtitles ‫أنا لست جميلة ، أنا تقريباً مسنة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more