"مشاركتها" - Translation from Arabic to Turkish

    • paylaşmak
        
    • paylaşma
        
    • paylaştı
        
    • paylaşamıyorum
        
    • İle İfşa
        
    Öyleyse, işim süresince öğrendiğim ve sizinle paylaşmak istediğim üç şey var. TED إذن ، ثلاثة أشياء تعلمتها أريد مشاركتها معكم من خلال عملى.
    Ve biz şarkı söylerken Başkan Obama bizimle sahneye atladı ve birlikte şimdi sizinle paylaşmak istediğim bir şarkıya kültürel bir dans yaptık. TED وخلال أدائنا، قفز على الخشبة وانضم إلينا، ومعًا، أدينا رقصة ثقافية على إيقاع أغنية أريد مشاركتها معكم الآن.
    Ve eğer bunun tek kelimesini bile herhangi biriyle paylaşma girişiminde bulunursan dava edilmek endişe edeceğin en son şey haline gelir. Open Subtitles وإن حاولت مشاركتها مع أحد وأعني بذلك كلمة واحدة ستكون الدعوى القضائية أقل مشاكلك
    Seninle paylaşma şansını bulmama sevindim. Open Subtitles أنا سعيد فقط أنني حصلت على فرصة مشاركتها معك.
    En iyi gününde, neşeyle gelenlerle mutsuzluğunu paylaştı Open Subtitles لكنّها كانت، في أفضل أيّامها، عجوزًا شمطاء بائسة سعادتها الوحيدة هي مشاركتها لتعاستها
    Bir gün ortak yaşamım farklı görüntüler seçti ve onları benimle paylaştı. Open Subtitles - لكن في يوم الصور التي -اختار مشاركتها معي بدأت تتغير
    Orada olan tek kişiydi ve onunla paylaşamıyorum bile bunu. Open Subtitles كانت الوحيدة الموجودة هناك ولا يمكنني حتى مشاركتها الأمر
    An İtibarı İle İfşa Edilebilir Bilgiler Keşif Birliği Yük Arabaları - 1 Bu arabalar, yalnızca sanayi şehirlerinde üretilebilen aşırı sertleştirilmiş çelikten imal edilmiş, karmaşık amortisör sistemlerine sahiptir. Open Subtitles المعلومات الممكن مشاركتها حتى الآن
    Bugün paylaşmak istediğm üçüncü mesaj tam da bu devrimle ilgili: duyarlılık devrimi. TED الرسالة الثالثة التي أود مشاركتها معكم اليوم هي، في الواقع، عن الثورة: ثورة الرأفة.
    Kıskanıyorum, onu başkaları ile paylaşmak istemiyorum. Open Subtitles أنا غيور. أنا لا ارغب في مشاركتها مع أي شخص
    Bu beyefendi benim bir arkadaşım ve seninle paylaşmak istediği bir fikri var. Open Subtitles هذا الرجل المحترم صديقي و لديه فكرة يريد مشاركتها معك
    Ve oh -- bu arada, rıza gösterilen ilişkilerde bile, sırf çıplak bir fotoğraf almış olmanız, zarar verme niyeti olmasa dahi, size onu paylaşma hakkı vermiyor. TED وبالمناسبة فحتى فى العلاقات المستقرة ليس معنى انك التقطت صورة عارية ان لك الحق فى مشاركتها حتى و لو لم تكن نيتك إلحاق الضرر
    Benimle paylaşma gereği duymadığın bir görev! Open Subtitles ولم تشعر أنك ملزم على مشاركتها
    Karışma Lucy. Ya da bizimle paylaşma istediğin başka özel fotoğraf var mı? Open Subtitles تراجعي يا (لوسي)، أم أنه يصدف أن لديك صوراً مسيئة لي تريدين مشاركتها مع جماعتك ؟
    Bazı hatıraları seçti ve onları benimle paylaştı. Open Subtitles - - كانت ذاكرة اختار مشاركتها
    Kitabı yayınlanıyor ama ben bunu onunla paylaşamıyorum. Open Subtitles مع هذا الكتاب الذي سينشر ولا أستطيع مشاركتها به
    An İtibarı İle İfşa Edilebilir Bilgiler Keşif Birliği Yük Arabaları - 2 Keşif Birliği atlarına bağlanan yük arabaları 20 km/s hızla seyir edebilmektedirler. Open Subtitles -1 تتضمن هذه العربات نظام تعليق مُعقدّ جدا مصنوع من الفولاذ الصلب الممكن صنعه فقط في المدن الصناعية المعلومات الممكن مشاركتها حتى الآن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more