| İnsanların annelerinin çantalarına pasta koymaktan daha büyük dertleri var. | Open Subtitles | ما أقصده أن الناس لديهم مشاكل أكبر من... أي نوع من الحلوى تجهزها لهم أمهم للغداء |
| 28 yaşındayken insanın sevgilisini aldatmaktan daha büyük dertleri oluyor! | Open Subtitles | ثمة مشاكل أكبر من خيانة الحبيب - عندما تكون في عمر الـ 28 ! |
| Ama daha büyük sorunlarım var! Sen fark etmemiş olabilirsin, ama birçok şeyi berbat ettim. | Open Subtitles | لدي مشاكل أكبر من هذه ربما لم تلاحظي |
| Açıkçası bundan daha büyük sorunlarım var. | Open Subtitles | بصراحة، لدي مشاكل أكبر من هذه. |
| Bak, Küçük kelimelerden daha büyük problemlerin var. | Open Subtitles | إسمع لديك مشاكل أكبر من تلك الكلمات هناك |
| Hesabınla ilgili değil. Bundan daha büyük problemlerin var. | Open Subtitles | هذا ليس بخصوص فاتورة الطاولة لديك مشاكل أكبر من ذلك |
| Önümüzdeki bir kaç dakika yaşamak istiyorsa, iletişimden daha büyük sorunları var. | Open Subtitles | لديه مشاكل أكبر من الإتصالات إذا أراد العيش للدقائق القليلة القادمة أي مشاكل؟ |
| Fakat soruşturmadan daha büyük sorunlarımız var. | Open Subtitles | لكن لديك مشاكل أكبر من مكتب التحقيقات الداخلية. |
| Şu anda kendimden daha büyük sorunlarım var. | Open Subtitles | لديّ مشاكل أكبر من نفسي حاليا |
| Kızım, erkek arkadaştan daha büyük problemlerin var. | Open Subtitles | يافتيات, لديكن مشاكل أكبر من أصدقائكم. |
| Bundan daha büyük problemlerin var, değil mi? | Open Subtitles | لديك مشاكل أكبر من هذا. |
| Telefondan çok daha büyük problemlerin var, Ben. | Open Subtitles | (لديك مشاكل أكبر من الهاتف يا (بين |
| Onun intikam almaktan daha büyük sorunları var. | Open Subtitles | إن لديه مشاكل أكبر من الإنتقام |
| Bir çörekten daha büyük sorunlarımız var! | Open Subtitles | لــدينا مشاكل أكبر من البسكويت. |
| Burley'nin Libby için kalkmış bilmemnesinden daha büyük sorunlarımız var. | Open Subtitles | لدينا مشاكل أكبر من شهوة (بيرلي) لـ(ليبي). |