| 2013 yazı, bir öğleden sonra, DC polisi bir adamı şüpheli ve potansiyel tehlikeli göründüğü için tutukladı, sorguladı ve aradı. | TED | بعد ظهر أحد الأيام الصيفيّة في عام 2013، اعتقَلَت واستجوبَت وفتشَت شرطة واشنطن رجلاً والذي بدا مشبوهًا ويحتمل أن يكون خطرًا. |
| Kimse buna inanmayacak, ayrıca sadece beni şüpheli biri olarak gösterir. | Open Subtitles | لن يصدق أحد هذا، وفعل ذلك سيجعل الأمر يبدو مشبوهًا |
| Geçmişiyle ilgili oldukça şüpheli duran bazı şeyler var. | Open Subtitles | وجدت بعض الأشياء عن ماضيها القريب والذي يبدو مشبوهًا قليلًا |
| Asıl şüpheli görünecek şey ona yardım etmemen. | Open Subtitles | عدم مساعدتها هو ما سيبدو مشبوهًا. |