Bir gün bir adam bana, ''geleceğimin parlak gözükmediğini'' söyledi, fakat ''Ben oğlum için parlak bir geleceğim olmasını istiyorum'' | TED | لقد أخبرني أحد الرجال يوماً " إن مستقبلي مظلم ! ولكني أريد مستقبلاً مشرقاً لطفلي |
parlak bir gelecek vaat eden, vizyon sahibi Greg Stillson'u destekliyorum. | Open Subtitles | دعمي لـ(غريغ ستيلسون) على رؤيته لمستقبل ينتظر أن يكون مشرقاً جداً |
# Işığımın parladığını görüyorum parladığını # | Open Subtitles | # وأرى ضوئي يأتي مشرقاً يأتي مشرقاً # |
# Doğudan batıya parladığını # | Open Subtitles | # يأتي مشرقاً من الغرب نحو الشرق # |
Ben patronumu çok parlak bulmuyorum. | Open Subtitles | أنا لم اجد مستقبلي مع رئيسي السابق مشرقاً جداً |
Senin için pek parlak bir gelecek görmüyorum. | Open Subtitles | لا أرى مستقبلاً مشرقاً كثيراً لك |
Greg Stillson parlak bir gelecek söz veridiği onun imgeleminde görülüyor, | Open Subtitles | دعمي لـ(غريغ ستيلسون) عن رؤيةٍ للمستقبل الذي وعد أن يكون مشرقاً للغاية |
Çünkü bu bize, parlak bir geleceği gösteriyor. | Open Subtitles | لأنّ ذلك يعني مستقبلاً مشرقاً |
parlak bir gençti. | Open Subtitles | كان رجلاً مشرقاً |
# Evet, ışığımın parladığını görüyorum # | Open Subtitles | # نعم, أرى ضوئي يأتي مشرقاً # |
- Güzel. Aşk ateşimizin çok parlak ve hızlı yandığını insanlara söyleyebilir miyim? | Open Subtitles | أيمكني أن أخبر الناس أن حبنا كان مشرقاً جداً وأحترق سريعاً؟ |
Geleceği gördüm, ve çok parlak değildi. | Open Subtitles | لقد رأيت المستقبل وهو ليس مشرقاً |