"مشغولة في" - Translation from Arabic to Turkish

    • meşguldüm
        
    • meşgulüm
        
    • etmekle meşgul
        
    Hayır. Ama sonrasında ben kendi işlerimle meşguldüm. Open Subtitles كلاّ، لكن مُجدّداً، كنتُ مشغولة في الغناء.
    Birisinin bacaklarımı itmesiyle meşguldüm. Ne yapıyordun? Open Subtitles نعم، كنت مشغولة في إخراج شخص من جسمي، ماذا كنت تفعل أنت؟
    Gevezelik etmekle o kadar meşguldüm ki bir lokma yiyemedim. Open Subtitles -كنت مشغولة في الأختلاط ، تناولت قضمة بالكاد
    Yapardım ama burayı işleymekle o kadar meşgulüm ki fakat ben yaparım dersen lütfen devam et. Open Subtitles تعرفين أني سأفعل ولكني مشغولة في إدارة هذا المطعم إذا أردت يمكنك أن تديريه
    Keşke konuşabilseydim hayatım ama şu an bir şeyle meşgulüm. Open Subtitles أوه, اتمنى لو كنت أستطيع أن اتحدث, عزيزي لكني مشغولة في شيء ما
    Le Ly de herkes gibi işini yapmalı. Kendini işe layık görmüyor. Okul çocuklarıyla flört etmekle meşgul. Open Subtitles كانت تعتقد أنها جيدة في العمل كانت مشغولة في مغازلة طلاب المدرسة
    Son zamanlarda işle çok meşguldüm. Open Subtitles ان كنت مشغولة في العمل لوقت متأخر
    Çocuk eğitimi konusundaki seviyesini ve çocukların onu ne kadar sevdiğini düşünmekle çok meşguldüm. Open Subtitles كنت مشغولة في النظر إلى خبراتها في تعليم الأطفال -كيف أن الفتاتان تحبانها -اذن لم تلاحظي ثدييها؟
    İsim yapmakla o kadar meşguldüm ki bunu hiç tadamayacağımı sanırdım. Open Subtitles -وأنا أيضاً إنّه أمر لم أحسبه يحدث لي يوماً لأنّي كنتُ مشغولة في تكوين سمعة لي
    Arkadaşımı savunmakla o kadar meşguldüm ki sizin... Open Subtitles حسنا , كنت مشغولة في الوقوف من أجل صديقي لأهتم... أريد أن أقول
    ben, partide meşguldüm. Open Subtitles أنا كنت مشغولة في الحفلة
    İşle güçle filan çok meşguldüm ve... Open Subtitles كنت مشغولة في العمل والأشياء و...
    Hayır, davalarla meşguldüm. Open Subtitles لا , لقد كنت مشغولة في قضية
    Bilmem. Kimsenin yemeyeceği yemekleri yapmakla meşgulüm. Open Subtitles لا أعرف إنني مشغولة في طهي طعام لن يأكله أحد
    Olur. Mart ve nisanda fazlasıyla meşgulüm zaten. Open Subtitles لابأس، انا مشغولة في مارس وابريل على اية حال
    Doğrusu pazar sabahları meşgulüm. Open Subtitles بالواقع أكون مشغولة في أوقات .صباح أيام الأحد
    Darryl, uzatmazsan sevinirim, çünkü biraz meşgulüm. Open Subtitles أسرِعفيالحديث"داريل" لأنني مشغولة في الوقت الحالي
    Hayır Louis, yapamam. İşimi yapmakla meşgulüm. Open Subtitles لا , لويس لا أستطيع أنا مشغولة في عملي
    Bay Reese ve Dedektif Fusco'ya haber veririm ama korkarım Bayan Shaw onlardan kaçmakla ve numaralara yardım etmekle meşgul. Open Subtitles سأتصل بالسيّد (ريس) والمُحقق (فوسكو)، لكن أخشى أنّ الآنسة (شو) مشغولة في تجنّب الانكشاف وإنقاذ الأرقام.
    Bay Reese ve Dedektif Fusco'ya haber veririm ama korkarım Bayan Shaw onlardan kaçmakla ve numaralara yardım etmekle meşgul. Open Subtitles سأتصل بالسيّد (ريس) والمُحقق (فوسكو)، لكن أخشى أنّ الآنسة (شو) مشغولة في تجنّب الانكشاف وإنقاذ الأرقام.
    Tabii eğer Daniel'in partisine yardım etmekle meşgul değilse. Open Subtitles إن لم تكن مشغولة في تنظيم حفل (دانيال).

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more