Çok ilginç ama felç olan yerlerinde hâlâ his var. | Open Subtitles | بشكل مثير للأنتباه، أنت ما زلت عندك الشعور، لكنّك مشلول. |
Burada belden aşağısı felç olan bir hastanın bu dış iskelet yardımı ile gerçek anlamda yürüdüğünü görebilirsiniz. | TED | هذا مريض مشلول يمشي بواسطة ربطه بهذه الهياكل الخارجية. |
Çok büyük bir ihtimalle geçici bir felç yaşayabilir. | Open Subtitles | هناك إمكانية كبيرة بأن يكون مشلول بشكل دائم |
Yedi tane McCandles adamı ölü, bir tanesi sakat, kendi kardeşiniz vuruldu, belki sakat, belki de ölü, ve torunum kaçırıldı. | Open Subtitles | هنك سبعة من مكاندلز قتلوا وواحد مشلول واخوك قد اطلقت عليه النيران ربما سيصبح مشلولا او حتى يموت |
Söylesene, o adamın gerçekten kötürüm olduğunu nereden biliyorlar? | Open Subtitles | أخبرني، كيف يعرفون إذا الرجل كان مشلول فعلا؟ |
Onu çıkarmaya çalışmak hastayı felç edebilir. Sana göre. | Open Subtitles | أى محاولة لازالتها , ربما تجعل المريض مشلول |
felç olduğunu söylemek zorunda kalırsam hissedeceği travmayı engellemeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول أن أمنعه من الرضح الذي سيشعر به لو أضطررت أن أخبره انه مشلول |
Hastanedeydi, tamamen felç olmuştu ama onu görmeye hiç gitmedim. | Open Subtitles | لقد كان في المستشفى مشلول بالكامل لكني لم أذهب قط لرؤيته |
- Evet. Bilincin tümüyle yerinde olur, ama başından aşağısı felç geçirir. | Open Subtitles | أنت واع تماماً، ولكنك مشلول من الرقبة إلى الأسفل |
1 7 yaşında sırtımı kırmıştım ve nerdeyse felç kalacaktım | Open Subtitles | لقد كَسرت ظهرى وأنا فى السابعة عشر من عمرى. لقد كنت تقريباً مشلول. |
Şu an, diyaframın kısmen felç geçiriyor. Bu yüzden nefes almakta zorlanıyorsun. | Open Subtitles | حالياً، حجابكَ الحاجز مشلول جزئيّاً، ولذلك تواجه صعوبة في التنفّس |
Ama son yediğimde biraz felç olmuştum. | Open Subtitles | و لكنّني شعرت و كأنّني مشلول عندما أكلته آخر مرّة |
Seni felç etmek için şu kalemi sol kulağının altından atardamarına basmak için yedi saniye gerekir. | Open Subtitles | ربما تحتاج إلي سبع ثوانٍ لإدخل هذا القلم إلي شريانك الفقكري تحت اذنك اليسرى وتحويلك إلي مشلول |
*Ben sakat kaldım. Oğlunun da sakat kalmasını mı istiyorsun? | Open Subtitles | إني مشلول أتريدين أن يصبح أبنكِ مثلي أضا؟ |
Gerçekte sakat olan birisiyle tanışınca olur böyle. | Open Subtitles | حسنًا، هذا ما يحدث عندما تقابل شخص مشلول حقًا |
Yaşlanacaklarını, hastalıklı olacaklarını, sakat olacaklarını kısacası iğrenç olacaklarını göz önünde bulundurmuyor musun? | Open Subtitles | لا تجدين الفرصة منه ، يكبر بالسن مشلول ضعيف بعض الشيء يثير الاشمئزاز ؟ |
Yıkım yolundayım dostum. Kaza beni kötürüm bıraktı ama hayata döndüm. | Open Subtitles | كنت في طريقي للتدمر, يارجل الحادث جعلني مشلول ، لكن انا حي |
Yürüyemiyorum. kötürüm oldum, çarpıldım. Bana bir bebek gibi bakılması gerekiyor. | Open Subtitles | لا استطيع السير, مشلول وملتوى يجب مرافقتى كالأطفال |
Çünkü ben körüm kaprisli bir sakatım , seni moron! | Open Subtitles | لأن أنا اعمى، مشلول النزوه، أنت غبى |
Artık felçli kim ise gerçektende sadece gözlerini kullanaraktan çizme veya iletişim kurmabilme imkanı var. | TED | اي شخص مشلول اليوم لديه حق الوصول الى العالم لرسم الواقع أو الاتصال به عبر أعينهم فقط |
Bir sakata para yatırmak hiç hoşuma gitmezdi. | Open Subtitles | جيد، أنا أكره أن أراهن علي مشلول. |
Onu bazı hacılar bulmuş ve otobüsle göndermişler çünkü zihinsel Özürlü olduğunu zannetmişler. | Open Subtitles | بعض العابدين أرشدوه الطريق إلى الكنيسة ...أرسلوه على حافلة كما إعتقدوا بأنّه كان مشلول |
Ben felçliyim. | Open Subtitles | انا مشلول ادخل في السيارة اللعينة |
Şu anda boynundan aşağısı tutmuyor. | Open Subtitles | في الوقت الحاضر، أنت مشلول مِنْ الرقبةِ أسفل. |
O katatonik şizofrendir. Bir yıldan fazladır konuşmuyor. | Open Subtitles | إنَّهُ مشلول لم يقل شيئاً منذ حوالي العام |