Bir fincan kahve, otobüs biletiyle aynı fiyata. Ama yürüyerek dönebilirim. | Open Subtitles | احتساء كوب قهوة يكلّف ثمن تذكرة الحافلة، لكنّي أستطيع العودة مشياً |
Ama şimdi yürüyerek geleceğim bir işim veya kapısından çıkacağım bir dairem olmayacak. | Open Subtitles | لكن الآن لن يكون لدي عمل لأذهب إليه مشياً أو شقة لأخرج منها. |
Çok fazla mide bulantıları oluyordu, otellerine yürüyerek dönüyorlardı. | TED | كانوا يشعرون بالغثيان كثيراً ، لذا كانوا يعودون إلى فنادقهم مشياً. |
Daha fazla kaldıramayınca da, kendimi istasyondan dışarı attım ve öylece yürüdüm. | TED | وعندما لم أقدر أن أتحمل أكثر من ذلك، هربت من محطة القطار وذهبت للمكان الذي أردته مشياً. |
Bisbee'ye kadar bütün yolu yürümek zorunda kalsaydın da umurumda olmazdı ya. | Open Subtitles | برغم أنني لم أكن لأهتم ما إذا كنت ستسافر مشياً إلى بيسبي |
yayan gelmeleri gerekebilir! Günlerce, bir hafta sürebilir! | Open Subtitles | من الممكن أن يجيئوا هنا مشياً على الأقدام قد يستغرق أيام، أسبوع |
Buraya çok yakın. İşe yürüyerek gidebilirim. Her zaman yiyeceğimiz olur. | Open Subtitles | المكان قريب جداً، سأذهب للعمل مشياً على الأقدام، وسيتوفر لنا الطعام دائماً |
yürüyerek hızara geri dönmüştüm. Uzun sürdü. | Open Subtitles | رجعت إلى مغلق النشارة مشياً على الأقدام.لكني وَصلتُ إلى هناك متأخرة جداً. |
Şu andan itibaren, ikinizden biri hata yaparsa, eve yürüyerek gider. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً إذا رتكب أي منكما أية غلطة فسيعود مشياً مشياً؟ |
Buradan yürüyerek de çıkabiliriz, sedyeyle de... ..ama sakın yanlış birşey yapmayın... | Open Subtitles | يُمْكِنُكم الخْروجَ من هنا مشياً او على حمالة لكن لا تتوهموا بأننا المسؤلين |
Hiç gerek yok. Çok yakın, yürüyerek de gidebilirim. | Open Subtitles | لاباس بذلك انه قريب جداً حيث استطيع الذهاب مشياً |
Jack'in motosikleti bozulduğunda benimkini ona vermiştin, bense işe yürüyerek gitmek zorunda kalmıştım." | Open Subtitles | لأن درّاجته كانت مكسورة، إلّا أنك أعرته درّاجتي واضررتُ للذهاب للعمل مشياً |
Dikkatli olun yoksa okula yürüyerek gidersiniz. | Open Subtitles | سوف تذهبون إلى المدرسة مشياً إن لم تحترسوا |
yürüyerek yeterince hızlı gidemezsin. | Open Subtitles | أنت لَنْ تَصلَ إلى هناك سريع بما فيه الكفاية مشياً على الأقدام. |
Onu son gördüğümde, bir benzincide arabadan çıkıp eve yürüdüm. | Open Subtitles | وفي اخر لقاء لنا نزلت من السيارة في محطة الوقود لدقيقة في ذلك اليوم رجعت البيت مشياً |
yürümek için çok zayıf. | Open Subtitles | هو ضعيف جداً للسفر مشياً على الأقدام على أية حال |
Sonrasında arabayı bırakıp sınırı yayan geçeriz. | Open Subtitles | سَنَتخلّصُ منها ونَعْبرُ مشياً على الأقدام |
Uçma yetisi olmayan penguenler açık kumsalı yaya olarak geçmek zorunda. | Open Subtitles | البطاريق لاتطير، وعندعَودتها يَجِبُ أَنْ تَعْبرَ الشاطئَ المفتوحَ مشياً على الأقدام. |
Önlem olsun diye aldım, çünkü kulübe yerel tımarhaneye yürüme mesafesinde. | Open Subtitles | أحضرته كإجراء إحترازي لأن هذه الكوخ على مسافة قريبه مشياً من المصحه النفسيه المحليه |
- Eğer gerekirse çıkar yürürüm. | Open Subtitles | سأنزل و أذهب مشياً إذا أضطررتُ لذلك |
Bence de ihtiyacımız olan şey küçük bir yürüyüş. | Open Subtitles | أعتقد أنّكِ محقة، أعتقد أنّ ما نحتاجه هو نزهة صغيرة مشياً. |
Bugünden itibaren eve yürüyeceğim. | Open Subtitles | سوف أذهب إلى البيت مشياً من الآن فصاعداً. |
Kötü haber ise, yanımızdan yürüdü gitti. | Open Subtitles | الخبر السيء ، انه فقط غادر مشياً |
İlk gün bir yürüyüşe çıkarlardı, ve klik - klik - klik - klik olurdu; beş dakika sonra hepsi tekrar bottaydı. | TED | في اليوم الأول يقومون برحلة مشياً على الأقدام، وكانت، تك، تك، تك، تك. بعد 5 دقائق يعودون إلى القارب. |