"مشية" - Translation from Arabic to Turkish

    • yürüyüşü
        
    • yürüyüş
        
    • yürüyüşünü
        
    • yürüyüşe
        
    • yürüyüşün
        
    • yürüyüşler
        
    • yürüyüşüne
        
    • yürüyüşünün
        
    Utanç yürüyüşü, haklı ama Kim dayanabilir bir K.O.K.'a? Open Subtitles مشية الخجل لا يمكن لومها من يستطيع مقاومة أحد فتيان نادينا؟
    Ben ona gurur yürüyüşü derdim ve kollarımı bu şekilde kaldırarak yürürdüm. Open Subtitles اقول سمها مشية فخر و امش ويديك عالياً ، مثل كذا.
    Cadılar Bayramı sonrası utanç yürüyüşü kalabalığı burayı sardı. Open Subtitles انه تدافع مابعد عيد الهالويين, صداع الكحول و مشية العار
    yürüyüş yapsan iyi olur. Baleye pek yatkın gibi değilsin. Open Subtitles ربما عليك فقط أن مشية الباليه لا تبدو إحدى مهاراتك
    Bu "utanç yürüyüşünü" kimse yokken yapmayı umduysan şanssızsın. Open Subtitles أجل ، لو كنتِ تأملين أن تؤدّي مشية العار على إنفراد ، فأنتِ محظوظة
    Hey! Chotu, bak, yıllardan sonra, sahip yürüyüşe çıkıyor! Open Subtitles بعد دهر ، سيذهب السيد في مشية رشيقة
    Beş yaşındaki bir çocukla kaplan arasında bir yürüyüşün var. Open Subtitles إنها رائعة. لكنها مثل مزيج بين مشية طفل في الخامسة ومشية القطط
    - Güle güle. - İyi yürüyüşler. Open Subtitles ـ مع السلامة ـ لديه مشية لطيفة
    Biraz giysini ve öz saygını kaybetmedikçe münasip bir utanç yürüyüşü olmaz. Open Subtitles حسنًا،إنها ليست مشية عار صحيحة ما لم تفقد بعض من ملابسك و بعض من إحترامك لذاتك
    Kulakları eğik, tüyleri mat ve komik bir yürüyüşü var. Open Subtitles أذنه مسطحة، ومعطفه باهت ولديه مشية مضحكة
    Kazandık. Oh, utanç yürüyüşü, galibiyet yürüyüşü... Open Subtitles هيا ، مشية الخزي مشية الانهزام
    Buna "utanç yürüyüşü" denir "utançtan yatakta yanımda yatış" değil. Open Subtitles انها تُسمى " مشية العار " و ليس " نامى بجانبى على السرير العار "
    Halinden memnun bir Pers prensinin yürüyüşü. Open Subtitles مشية أمير "فارسي" راضياً تمام الرضي عن نفسه
    - Vermeye çalıştığım mesaj bu değil. Ben bu dalga, ay yürüyüşü türü şeyleri yapmıyorum. Open Subtitles ليس هذا ما احاول ان اقوله , انا لا اقوم بمثل هذه الاشياء التموج و مشية القمر , انا لست من النوع ...
    Bana fail yürüyüşü yaşattılar. Open Subtitles مشوا بي مشية المتهمين التي يؤدونها
    Umuyorduk ki bir çeşit şeytani, örümceksi yürüyüş yöntemi olacak ama görüyoruz ki, ilerlemek için çok aksak bir yol geliştirdi. TED كنا نأمل أنها ستحصل على مشية عنكبوتيه شريرة ولكن عوضا عن ذلك، أنشئت هذه الطريقة العرجاء للحركة
    Eğer semenderi yere koyarsanız, tırıs yürüyüş şekline geçiş yapar. TED وإذا قمت بوضع السمندل على الأرض، فسيُحوّل مشيته إلى ما يُسمّى مشية الهرولة.
    Hakem, bir kez daha köpeklerin yürüyüşünü kontrol ediyor. Open Subtitles القاضي بفحص الكلب وأبوس]؛ [س] مشية واحد لمزيد من الوقت قبل أن يجعل قراره.
    "WILLY İÇİN BİR SOĞAN" Ve işte Willy, ünlü Willy yürüyüşünü yapıyor. Open Subtitles وهاهو ويلي يعمل مشية ويلي المشهورة
    yürüyüşe çıkmak istedim, şehri geziyorum. Open Subtitles أسأل عن مشية... و أحصل على جولة حول مدينتكم.
    Şuna bak. Güzel saçların, seksi bir yürüyüşün sıkı küçük bir popon var. Open Subtitles انظري إلى نفسكِ شعر جميل , مشية مثيرة
    Havai fişekler, sis bombaları, lazer ışınları, ayda yürüyüşler diyorum. Open Subtitles ،أسهم نارية دخان، ليزر، مشية القمر
    Zaten kadın yürüyüşüne ve sesine sahipsin ama sigara içmeye başlaman gerekiyor çünkü bu elbise 34 beden. Open Subtitles أنت لديك مسبقاً مشية السيدة وصوت السيدة، وستبدأ بالتدخين بالرغم من ذلك، لأن هذا الفستان مقاسه 2.
    Şimdi özgür birinin yürüyüşünün vakti gelmişti. Open Subtitles و لكن هذه المره كانت مشية رجل حر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more