Onlar 10 bankayı ele geçirdi, biz de 10 banka soyacağız. | Open Subtitles | أبتي، لقد إستولوا على 10 مصارف ونحن سنستولي على 10 مصارف |
Tren, at arabası ve banka soymakta üstlerine yoktu. | Open Subtitles | وأعظم سارقي قطارات، عربات مسافرين ولصوص مصارف عاشوا من قبل قطّ |
Belki de, o esnada kısa boylu, pudradan peruk takan kıllı biri tarafından yerel banka soygunu olmuş mu diye kontrol etmelisiniz. | Open Subtitles | مراقبة إذا كان هناك أيّ سرقات مصارف محليّة في ذلك الوقت، ملتزم مِن قِبل a رجل مُشْعِر قصير المُتْعِب a ذَرَّ باروكةً. |
Yeni bir yol dış dünyayı Spectre'a getirmişti bankalar, ipotekler ve borçlarla birlikte. | Open Subtitles | طريق جديد جلب العالم الخارجي إلى سبكتر ومعه، مصارف و ديون وحجز على المدين |
O civarda soymadıkları dört banka kaldı. | Open Subtitles | ما زال هنالك أربعة مصارف في المنطقة التي لم يسطوا عليها |
"Şimdi de banka soygunu uzmanı mı oldun?" | Open Subtitles | الآن أنت خبير سرقة مصارف أعطِنا منفعةَ حكمتكَ الفائقة الوصف، فوج |
Beş banka için arama ve el koyma emrine destek olmamı istiyorsun yine de neyin peşinde olduğumuzu söylemeyeceksin, öyle mi? | Open Subtitles | تريد مني أن أدعم عملية بحث و احتجاز على حمس مصارف دون أن تقول لي عن ماذا نبحث؟ |
Adam bir banka soyguncusu ve havayı kontrol edebiliyor. | Open Subtitles | انه سارق مصارف وانه يستطيع ان يتحكم بالطقس |
Ünlüleri, güvenlik görevlilerini polisleri ve banka memurlarını görüyorum! | Open Subtitles | ارى مشاهير وحراس امن ورجال شرطة و محاسبي مصارف |
Yakın gelecekte vaad ettiği ciddi kazançla beraber birkaç banka düşük faizli kredi vermeyi onayladı ve acil durum yöneticisi de geldiği yere paketlendi. | Open Subtitles | بوعد لإصلاح كل هذا المال عبر فترة السنوات القريبة القادمة عدة مصارف وافقة على التزويد بقروض طويلة الأجل |
Bunlar Philly'deki küçük çaplı hırsızlar, Jersey de banka soyguncularına dönüşmüşler. | Open Subtitles | انهما سارقان صغيران من فيلادلفيا تحولا لسارقي مصارف في جيرسي |
Dört banka da sizin ziyaretinizden birkaç hafta sonra soyuldu. | Open Subtitles | كلّ تلك الأربعة مصارف قد سرقت في غضون أسابيع من زيارتك. |
banka ve mücevher soygunlarından şüpheli. 7 yıl önce tutuklanmış. | Open Subtitles | يُشتبه به في القيام ببضعة مهام سرقة مصارف ومحلاّت مُجوهرات، ولقد أعتقل قبل سبع سنوات، |
Artık resmen bir banka soyguncusuyum. | Open Subtitles | يبدو أنّني قد أصبح سارقة مصارف .بشكل رسمي في النهاية |
banka soyacak filan olabilir. Evet. Çok havalıymış. | Open Subtitles | ـ يمكن أن يكون لص مصارف أو ما شابة ـ أجل، هذا رائع |
Bunlar bankalar ve park yerleri. Bunlar, uçak biletleri ve bilgisayarlar. | Open Subtitles | إنها, مصارف و مواقف سيارات, مطارات و حواسيب |
Küçük bankalar, düşük güvenlik, kolay işlerdi. | Open Subtitles | مصارف بلدات صغيرة، أمن قليل، سرقة مُباشرة. |
Büyük bankalar, küçük bankalar. Ben para kazanmayı severim. | Open Subtitles | مصارف كبيرة، مصارف صغيرة إنّي أود جني المال، إتفقنا؟ |
Onu izlediğimiz süre içinde tüm eşyalarını karton kutulara koydu, avukatına ve dört bankaya uğradı. | Open Subtitles | خلال مراقبتنا له قام بوضع مقتنياته في صناديق زار مكتب محاميه و 4 مصارف |
Onlar Meksika bankaları! Onlar New York Capitol bankasına aitler ve Amerikan kanunlarının korunması altındalar. | Open Subtitles | بل مصارف مكسيكية - تلك المصارف تدعمها مصارف نيويورك وتحميها القوانين الأمريكية - |
Çoğu yurttaş her zamanki sabırlarıyla Cumhuriyet bankasının önünde uzun kuyruklar oluştururken biz hala çılgınca bir biçimde annemin banka cüzdanını arıyorduk. | Open Subtitles | بينما اصطف المواطنون أمام مصارف الجمهورية مع صبرهم المعتاد ما زلنا نبحث كالمسعورين عن دفتر أمي المصرفي ما زلنا نبحث كالمسعورين عن دفتر أمي المصرفي |