| Doğal olarak endüstri kendi ticari çıkarlarını desteklemek için etkileme stratejisine angaje olacaktır. | TED | من الطبيعي أن تنخرط الشركات في خطط تأثير من أجل ترويج مصالحها التجارية. |
| Fakat şirketler anlaşılır bir şekilde kendi ticari çıkarlarını artırmak için hareket eder, ve bunu bazen ortak faydanın altını oymak, bazen de desteklemek için yaparlar. | TED | لكن من المفهوم أن الشركات تعمل لتعزيز مصالحها التجارية، وهم يفعلون ذلك أحياناً إما لتقويض أو تعزيز الصالح العام. |
| InGen artık benim sorumluluğumda. çıkarlarını sonuna kadar korurum. | Open Subtitles | إين جين هى مسؤوليتى أنا سأدافع بكل غيرة عن مصالحها |
| Meyhaneci, dulun çıkarlarına hıyanet ettiğim... konusunda bana güvendiği sürece. | Open Subtitles | إلى أن يقرر مدير الحانة أنني لست أهلاً للثقة كي أخون مصالحها |
| Önemli olan: neden yaptığı? Nedenini biliyorsun, daima onun çıkarlarına hizmet ettiği içindir. | Open Subtitles | تعلم لماذا لخخدمة مصالحها الخاصة, دائما. |
| Tanrı'ya onun çıkarlarını koruması için dua ediyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أَصلّي بأنّ الله سَيَحْمي مصالحها الأفضل. |
| İçeride ve dışarıda, İngiltere müttefiklerini ve çıkarlarını savunacak. | Open Subtitles | بريطانيا العظمى سوف تدافع عن حلفائها، وعن مصالحها في الداخل والخارج |
| ABD hükümeti Batı Avrupa'da ki çıkarlarını savunacak. | Open Subtitles | الحكومة الأمريكية ستدافع عن مصالحها في أوروبا الغربية |
| ABD hükümeti Batı Avrupa'da ki çıkarlarını savunacaktır. | Open Subtitles | الحكومة الأمريكية ستدافع عن مصالحها في أوروبا الغربية |
| Özgürlük güçlerinin çıkarlarını korumak için bir kez daha açıkça etkin hâle geldiği daha basit bir çağa dönmenin vakti geldi. | Open Subtitles | لقد حان الوقت للعودة إلى عصر أكثر بساطة، حيث السلطات الحرية يمكنها أن تعمل بشكل علني لكي تحمي مصالحها. |
| Onun çıkarlarını koruyorum. | Open Subtitles | انا احمى مصالحها |
| Ta ki, devletimizin çıkarlarına uygun düşmeyene dek. | Open Subtitles | إلى أن غيّرت الحكومة تلك الطريقة في التعامل، بما يناسب مصالحها |
| Bana güvenemeyeceğini, Fransa'nın çıkarlarına, benim çıkarlarımdan.. ...daha fazla öncelik verdiğimi söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها لم تستطع الثقة بي لأضع مصالحها قبل "فرنسا". |