"مصالحهم" - Translation from Arabic to Turkish

    • çıkarları
        
    • çıkarlarını
        
    • çıkarlarının
        
    • korumak için
        
    Acaba onlar bu bilgileri, çevresel ve ekonomik çıkarları doğrultusunda nasıl kullanabilirler? TED كيف قد يستخدمون هذه البيانات لتنظيم مصالحهم البيئية مع الاقتصادية؟
    Ve ister istemez bunlardan yararlanabilecekler ve bu çoğu kez kendi çıkarları için olacak. Open Subtitles ‫وحتماً فإن البعض سوف ‫يستفيدون من هذه ‫الأوقات العصيبة لتعزيز ‫مصالحهم الخاصة
    Radyologların bu öfkesinin sebebi kendi maddi çıkarlarını korumaktı. TED ان اخصائي الاشعة نقدوا القرار بشدة حرصاُ على مصالحهم الاقتصادية
    Biliyoruz ki, kendi çıkarlarını korumak için çalışanlarının feda edilmesine göz yumdular veya daha kötüsü kendi çıkarlarını korumak için çalışanlarını kurban ettiler. TED نعلم أنهم سمحوا لموظفيهم بالتضحية بأنفسهم لكي يحموا مصالحهم. بل الأدهى، أنهم ضحوا بموظفيهم لحماية مصالحهم الشخصية.
    Yanında kendi çıkarlarının nerede olduğunu bilen iki general vardı. Open Subtitles ، ظهر ثانية برفقة إثنان من جنرالاته الخاصة الذين إعتقدوا أنهم عرفوا أين تكون مصالحهم أفضل
    Clearbec olayının bu kadar korkunç olmasının sebebi, ...şirket çıkarlarının kendisini korumak için ne kadar ileri gidebileceğini ortaya sermesi. Open Subtitles السبب في ان حادثة "كليربيك" كانت فظيعه جداً انها قامت بالكشف عن... لاي مدي ستذهب بهم مصالحهم
    Bürokratlar ve politikacılar kendi yerlerini korumak için seni buraya ölüme yolladılar. Open Subtitles حفنة من البيروقراطيّين المتجادلين يحمون مصالحهم السياسيّة بينما يرسلونك إلى هنا لتموت.
    Çünkü ABD'nin ulusal güvenliği için, insanların kendi çıkarları aksine çalışmasını sağlamak benim işim. Open Subtitles لان حمل الناس على العمل ضد مصالحهم الشخصية امر يهم الامن الوطني للولايات المتحدة الامريكية وهذا ما افعلهُ لكي اعيش
    Çünkü bazı kişiler senin coşkunu yanlış kullanabilir sırf kendi çıkarları için. Open Subtitles لأن بعض الأفراد قد يستخدمون حماسك من أجل تحقيق مصالحهم الشخصية.
    İmzalar atıldıktan 3 hafta sonra feshettiler ve kendi çıkarları uğruna fikrimi rafa kaldırdılar. Open Subtitles ، بعد ثلاثة أسابيع من توقيع العقد قاموا بقتل الإختراع قاموا بركن فكرتي على الرف من أجل مصالحهم المالية
    Bu durum onlara halk sağlığı problemlerini ve en az tehdit eden yollarla kendi çözümlerini, en uyuşan ticari çıkarlarını ifade etmelerine izin veriyor. TED يسمح لهم ذلك بتأطير مشاكل الصحة العامة وحلولها بطرق أقل تهديداً، ومنسجمة أكثر مع مصالحهم التجارية.
    Yarın soylular geldiğinde, çıkarlarını düşündüğümüzü görmeleri onları memnun edecektir. Open Subtitles سيكون من الرائع القدرة على طمأنة النبلاء عندما يأتون غدا بأن مصالحهم في أيدٍ أمينة.
    Kampüsün iyi bir yer olduğunu düşünüyorum, iyi insanlarla dolu ve sadece çıkarlarını koruyacak birine ihtiyaçları var. Open Subtitles أؤمن بأن هذا الحرم هو مكان طيب مليء بأناس طيبين و هم يحتاجون فقط لشخص لكي يحمي مصالحهم
    İnsanlar gündelik aciliyetlerine fazlasıyla yoğunlaşmışken ilgilendikleri şeyleri korumak için. Open Subtitles حيث يكون تركيز المنكوبين منصب بالكامل على ما طرأ على شئون حياتهم اليومية أكثر من أهتمامهم بحماية مصالحهم المستقبلية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more