Üç yıl içinde işi bitecek. Bana yeni kaynak lazım. Bu elmaslar önemli! | Open Subtitles | بعد ثلاث سنوات سيصبح عديم القيمة أريد مصدراً آخر للمال وهو هذا الماس |
Eğer bir orta yolda anlaşabilirsek senin için çok iyi bir kaynak olabilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أكون مصدراً جيداً للمعلومات لك إن إستطعنا التوصل إلى تفاهم بيننا |
Katıldığım istihbarat toplantılarını düşün. Senin için çok değerli bir kaynak olabilirim. | Open Subtitles | فكّر بإجتماعات الإستخبارات التي حضرتها، يمكنني أن أكون مصدراً قيّماً كبيراً لك. |
Ona göre, Sovyet askerleri yeni bir dehşet kaynağıydı. | Open Subtitles | بإلنسبة لها ، أصبح الجنود السوفيت مصدراً جديداً للإرهاب |
Sıkıştık. Başka bir tetikleme kaynağı bulacağımız bir yer olmalı. | Open Subtitles | لا بدّ أنّ هناك مكاناً نجد فيه مصدراً آخر للإشعال. |
Zaman alanını o kadar uzun süre tersine çalışır tutacak enerjiyi sağlayacak herhangi bir güç kaynağımız yok. | Open Subtitles | ليس لدينا ما يمكن اعتباره مصدراً طاقياً أصلاً ويمكن أن يقوم بعكس حقل لمدة كافية |
Demek ki sadece bir kaynağın var. | Open Subtitles | لذا من المرجح أنك تملكين مصدراً واحداً فقط؟ |
Ağaç kıyımlarını azaltmakla kalmayıp, bitmez tükenmez ve ücretiz bir yakıt kaynağını da üretim anında elde etmiş oluyorlar. | TED | إنهم يخفضون من معدل إزالة الغابات ولقد وجدوا مصدراً للوقود لا يمكن أن ينضب لانهائي و مجاني في نقطة الإنتاج. |
Mahallelerin ve mahallelerdeki insanların fotoğraflarını çekerek para kazanıyor, ve bölgede kaynak çok. | TED | انه يكسب المال بالتقاط صور للمجاورة السكنية ، وسكان المجاورة ويعد مصدراً عظيماً للمجتمع. |
Adli psikoloji davası için bazı kaynak malzemelere ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | لقد احتجت مصدراً علمياً لحالة نفسية قضائية |
Açık kaynak kodlu olacak ve herkese ücretsiz dağıtacağız, sadece teknik destek ücretli olacak. | Open Subtitles | و سيكون مصدراً مفتوحاً، نعرضه مجاناً إلى كل شخص، فقط نأخذ تكلفة الدعم الفنى. |
Para çaresiz durumda, ama daha fazla kaynak bulduğumu düşünüyorum. | Open Subtitles | المال شحيح لكن أعتقد أني وجدتُ مصدراً للمزيد. |
Yüzyıllar boyunca okyanusları sınırsız, geniş bir kaynak olarak kabul ettik. | Open Subtitles | لقرون، اعتبرنا المحيط مصدراً واسعاً بلا حدود |
Efendim, beni dinlemelisiniz. Sahiden iyi bir kaynak buldum. | Open Subtitles | سيّديّ عليك أنّ تسمعنيّ فأنا قدّ عثرت على مصدراً جيّداً حقاً |
Oradaki yatırım şirketleri seni bir kaynak olarak görecek, ona ait biri olarak değil. | Open Subtitles | كل الشركات الكبرى ستعتبرك مصدراً مفيداً، وليس كملحقة به |
Onu bir kaynak yapmaya çalışıyordun ama tarafımıza katamadın. | Open Subtitles | كنت بصدد أن تجعله مصدراً لك لكنك لم تتمكن من تجنيده |
En yenilebilir böceklerin sığır eti ile aynı miktarda hatta daha fazla demir mineraline sahip olduğunu ve bu nedenle günümüzde dünyadaki en yaygın besin sorununun demir eksikliği olduğunu düşünürsek böceklerin büyük, kullanılmayan bir kaynak haline | TED | هل تعلم أن معظم الحشرات القابلة للأكل تحتوي على نفس الكمية أو حتى كميات من معدن الحديد أكثر من لحم البقر مما يجعلها مصدراً كبيراً وغير مستَغل باعتبار أن نقص الحديد هو أكثر المشكلات الغذائية انتشاراً |
Madam Gaillard için, Grenouille de diğerleri gibi bir gelir kaynağıydı. | Open Subtitles | للسيدة جايارد كان جرينوى مصدراً للدخل مثله مثل الآخرين |
Tamamıyla kendilerine özgü olmaları hoşuna giderdi,.. ...her biri tek bir doğrunun kaynağıydı. | Open Subtitles | أنه يحبهم لكونها أشياء فردية تماماً، بأعتبارها مصدراً واحداً للحقيقة. |
Mülteciler sığınma arıyor Batıyı umut ve güven kaynağı olarak görüyorlar. | TED | اللاجئون الباحثون عن الأمان رؤوا في الغرب مصدراً للأمل وملاذاً. |
Bir kaynağımız var ve diğerini bulmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | لدينا مصدراً واحداً ونحن نحاول إيجاد آخر |
Artık kaynağın sayılmaz. | Open Subtitles | حَسناً، هي لَيستْ مصدراً كبيراً إليك أكثر. |
Uzun zaman önce, asla kullanmayacağımıza dair yemin ettiğimiz başka bir güç kaynağını, kullanmalı mıyız? | Open Subtitles | هل يجب أن نستغل مصدراً آخر للطاقة؟ المصدر الذي أقسمنا زمناً طويلاً ألاّ يستخدم. |