Ancak bu akşam ailecek bir şeyler yapmak için ısrar ediyorum. | Open Subtitles | لكنني مصرة على فعل شيء كعائلة هذه الليلة |
Çin Hükümeti, birilerinin Konsolos'un ölümünün sorumluluğunu üstüne alması için ısrar ediyor. | Open Subtitles | الحكومة الصينية مصرة على أن أحدهم .لابد أن يتحمل مسئولية قتل القنصل العام |
Fotoğraf çekimlerini berbat etmeye başlayınca, ...Victoria onu kovmam için ısrar etti. | Open Subtitles | لقد كانت تفسد جلسات التصوير، وكانت فيكتوريا مصرة على استبدالها |
Eğer hala yürümekte ısrar ediyor olursan, sen bilirsin. | Open Subtitles | ثم أعود لإرشادك, وإذا كنت لا تزالين مصرة على المشي فإفعلي |
Senin gizli hayranlarından biri burada ve seninle tanışmak konusunda ısrar ediyor, yoksa hayatının bomboş olacağını söylüyor. | Open Subtitles | واحدة من معجباتك السريين ، وهي مصرة على مقابلتك . أو سوف تكون حياتها فارغة من دون معنى . |
Önceliği başka birşeye vermek için ısrar etti. | Open Subtitles | لقد كانت مصرة على ان هناك شيء يجب القيام به اولا |
- Korkarım beni yalnız bırakmanız için ısrar etmeliyim . - Oh. Ah... | Open Subtitles | أخشى أنني مصرة على تركك الآن وداعاَ |
Onu görmek için ısrar ediyor, efendim. | Open Subtitles | انها مصرة على رؤيته ، سيدي |
- İntihara teşebbüs olmadığına ısrar ediyor. | Open Subtitles | إنها مصرة على أنه لم يكن انتحاراً |
Tamam ama madam Paglapur'a gitmekte ısrar ediyor. | Open Subtitles | بالضبط " لكنها مصرة على الذهاب إلى " باغلابور |