"مصلحتنا" - Translation from Arabic to Turkish

• işimize
• lehimize
• iyisi
• iyiliği
• yararına
• çıkarımıza
• iyiliğimiz
• yararımıza
• avantaj
• ikimizin
• menfaatimize
• bizim için

Bu olana kadar işimize devam etmemiz herkesin hayrına olur.
وفي الوقت الحالي وسيكون علينا أن نستمر بالعمل لأجل مصلحتنا

Hava borusunu kendi lehimize kullanabiliriz.
وجودة فى قنوات التهوية يمكن ان يكون من مصلحتنا

İşte bu yüzden istiyorum. Göreceksin. En iyisi olacak.
هذه الطريقة التي أريدها وسترين أن ذلك من مصلحتنا

Carolyn, onun iyiliği için o araba' da bazı ipuçları olabilir.
كارولين.. من اجل مصلحتنا العامة تلك السيارة سوف تعطينا بعض الاجوبة

Bence bu gece beraber yatmamız ikimizin de yararına olur.
و من مصلحتنا, أعتقد أنه ينبغي علينا النوم سويةً الليلة

Ajan Simmons, neden bu sözde uzaylı iç savaşında resmen bir taraf tutmanın çıkarımıza olacağını düşünmemizi istiyorsunuz?
إنكم دفعتونا لتصديق أن من مصلحتنا الإنحياز لطرف فيما يسمى بحرب الفضائيين الأهليه؟

Bunun bizim iyiliğimiz için olduğuna inandırmaya çalıştınız ve şimdi suçlu biziz.
ومحاولتكم بأقناعنا بان هذا من مصلحتنا واننا المخطئون

Pazarlamacılar bizim, hakkımızdaki tüm bilginin yararımıza olacak bir şekilde kullanılacağına inanmamızı istiyorlar.
الآن يفضل المسوّقين أن نعتقد أن كل المعلومات المتعلقة بنا سوف تستخدم دائماً فيما يصب في مصلحتنا.

- Her neyse, avantaj bizde. - Neymiş o avantaj?
على اية حال,هناك شئ في مصلحتنا وماهو ذلك؟

Ama maddeyi ivedilikle çıkarmak menfaatimize olur.
‏لكن من مصلحتنا أخذ الترياق بسرعة. ‏

Başkan olması en çok bizim işimize yarayacaktı.
للولايات المتحدة. وكان من مصلحتنا أن يفوز بالرئاسة

En azından bu sefer işimize yarıyorlar.
أجل . حسنا ، على الأقل هذه المرة انهم يعملون من أجل مصلحتنا

Ve ikisini de lehimize kullanabiliriz.
و يمكننا استعمال كلتا الحالتين في مصلحتنا

O yüzden herkesin kendi çöplüğünde durması en iyisi olur.
لذا من مصلحتنا الأبقاء على صناديقنا الرملية متباعدة

- Catherine'in dumanlar içindeki akıbetini... göz önüne alırsak, bizim için en iyisi bu.
حسناً، نظراً لمصير "كاثرين" المعتم، فذلك في مصلحتنا.

İkimizin iyiliği için konuşuyorum. Alınmaca gücenmece yok, tamam mı?
هذا من أجل مصلحتنا لذلك، لا تأخذ الأمر بشكل شخصي.

Lütfen ikimizin de iyiliği için peşimden gelme.
فأرجوك من أجل مصلحتنا معاً، لا تأت بحثاً عني.

Ama ekonominin genelinde, hepimizin yararına olan yeni nesil pazarlar için kaldıraç görevi gören tesisler bulunmaktadır.
ولكن يوجد في الاقتصاد، بنيات تحتية يمكن أن تستفيد من جيل جديد من الأسواق لما فيه مصلحتنا جميعا.

Ama onu bir kenarda bırakmak ikimizin de yararına.
لكن من مصلحتنا ان نترك الأمر عند ذلك الحد

Son düşüncelerime göre Ejderha Kraliçesi'yle bir uzlaşma kısa vadede çıkarımıza olabilir.
لقد جئت إلى الاعتقاد بأن إقامة مع الملكة التنين يمكن أن يكون في مصلحتنا المباشرة.

Ve istasyonun zayıflaması bizim de çıkarımıza uygun düşmez.
خارج الأرض والمريخ وليس في مصلحتنا أن تترك في حالة الشلل تلك

Hayır, ama onun iyiliği kadar bizim iyiliğimiz için de bir çözüm bulmak zorundayız.
لا، لكن علينا إكتشاف حل لمصلحتها و مصلحتنا أيضا

Ve o da bunun annemi çok kızdıracağını biliyor Bu da tamamen bizim yararımıza.
ولكنه يعلم أن هذا يُغضب أمي جدا وهذا في مصلحتنا بالكامل

Bu bizim menfaatimize olabilir.
رُبما يكون ذلك فى مصلحتنا.

Ailelerimiz bizim için en iyisini bildiklerini sanıyorlar ama bilmiyorlar.
أهلنا يظنون أنهم يعرفون مصلحتنا لكنهم في الحقيقة لا يعرفونها