Hamileliği süresince ayık kalma konusunda çok kararlıydı ve epey zorlu bir süreçten geçti. | Open Subtitles | لقد كانت مصممة على البقاء فائقة طوال فترة الحمل |
Çocukları için hayatta kalmaya kararlıydı, orası kesin. | Open Subtitles | كانت مصممة على البقاء على قيد الحياة من أجل أطفالها، بالتأكيد |
Sadece kendi mutluluğumu sağlayacak şekilde davranmakta kararlıyım. | Open Subtitles | انا مصممة على التصرف فقط بالطريقة التي تسعدني. |
Size olan sevgim azalmadığı halde acı veren bir mücadele sonucunda kendi mutluluğumu halkım için feda etmeye kararlıyım. | Open Subtitles | بالرغم من أن مودتي لك ثابتة أنا أملك بعد كفاح مؤلم مصممة على التضحية بسعادتي لرفاهية شعبي |
Sırtını dik tut, çeneni kaldır. kararlı görün. | Open Subtitles | افردى ظهرك، وأرفعى ذقنك بحيث تبدين مصممة على نيل هدفك |
...yapmaya kararlıysan Charlie'yi yapmanı tercih ederim. | Open Subtitles | إن كنتِ مصممة على فعل شيء غبي الليلة فأفضل أن يكون مع (تشارلي) |
Yeni gelişim için yeniden planladığımız alanlarda insanların hayatlarında fark yaratacak alanlar oluşturmaya kararlıydım. | TED | لذا في المناطق التي خُططت لتطورات معينة، كنت مصممة على إنشاء أماكن من شأنها أن تصنع فارق في حياة الناس |
Hayatına son vermek istiyordu. | Open Subtitles | كانت مصممة على إنهاء حياتها |
...ve babama yaptığı şeyi ödetmeye kararlıydı. | Open Subtitles | و كانت مصممة على جعل أبي يدفع ثمن ما اقترف |
Konu boşanmak olunca Lynette Scavo her şeyin düzgün gitmesi konusunda kararlıydı. | Open Subtitles | عندما كان الأمر يتعلق بطلاقها لينيت سكافو كانت مصممة على ان تدع الأمور تجري بسلاسة |
Beni yolda tutmaya kararlıydı ancak on sekizinde baba olmam buna dahil değildi. | Open Subtitles | كانت مصممة على إبقائي في المسار وذلك لم يكن يتضمن أن أكون أباً في الثامنة عشر من العمر |
Bu duvarı bitirip akşam güneşi... üzerine vurduğunda alev alev parıltısını görmek konusunda kararlıyım. | Open Subtitles | أنا مصممة على الانتهاء من هذا الجدار لِكي نراه يعلو باللهب عندما تصله أشعة شمس الغروب |
İtiraf edeceğim, çok yorucuydu fakat kendim için birşeyler yapmakta kararlıyım . | Open Subtitles | أعترف أن الأمر كان صعبًا جدًا، لكنني مصممة على إنجاز شيء كبير لنفسي |
Ama bunu gerçekleştirmeye kararlıyım. Sana istediğin şeyi vermeye. | Open Subtitles | لكنني مصممة على فعل هذا من أجلك كي تحظي بما ترغبين. |
Red Queen yeryüzündeki yaşamı ortadan kaldırmaya kararlı. | Open Subtitles | الملكة الحمراء مصممة على تدمير كل أشكال الحياة على الارض |
Sınavlarını geçmek için fazla kararlı olduğu doğru. | Open Subtitles | فهمت، هذا صحيح أنها كانت مصممة على النجاح في إمتحاناتها |
- Peki bu konuyu tartışmama hakkında bu kadar kararlıysan neden beni bu sırra ortak ettin? | Open Subtitles | - لماذا تثقين بي ... إن كنتِ مصممة على عدم مناقشة الأمر ؟ |
Ve evet, bu şeyler bazen doğru olabiliyor, zamanın çoğunda değilse bile, fakat her zaman yaptığım kadar kendimi işe itmem için kararlıydım. | TED | نعم، هذه الأمور صحيحة في بعض الأوقات، إن لم يكن في كثير من الأوقات، ولكني كنت أيضاً مصممة على العمل بنفس المقدار الذي كنت عليه دوماً. |
Bunun ne olduğunu anlamaya kararlıydım. | Open Subtitles | كنت مصممة على معرفة ماذا كان؟ |
Hayatına son vermek istiyordu. | Open Subtitles | كانت مصممة على إنهاء حياتها |