Sizi rahatsız etme ihtimalini düşünmek mantıksız bir hareket sayılmaz o zaman. | Open Subtitles | إذاً، إنه من المعقول أن نفترض أنّه كان ينوي مضايقتكِ |
Bu adamı rahatsız ettiğin için çoktan silahını ve rozetini aldılar. | Open Subtitles | . لقد أخذوا شارتكِ و سلاحكِ بسبب مضايقتكِ لهذا الرجل |
rahatsız ettiğim için kusura bakmayın ama bunu düzeltmesi epey bir zaman alır. | Open Subtitles | معذرة على مضايقتكِ لكن سيستغرق اصلاح هذا وقتًا |
Affedersin. rahatsız edebilir miyim? | Open Subtitles | من فضلك, هل أستطيع مضايقتكِ لثواني ؟ |
Sen, tüm gece rahatsız mı edildin? | Open Subtitles | ...أنتِ هل تمَتّ مضايقتكِ طوال الليل؟ |
Selam. Fran, rahatsız ediyorum ama yarın önemli bir sunumum var ve bazı grafikler ve tablolar hazırlayabilirsem çok yardımı olacak. | Open Subtitles | فران) ، أنا لا اريد مضايقتكِ ولكن لدي عرض كبير بالغد سيساعدني) كثيراً إن استطعت الحصول علي بعض الخرائط والرسومات البيانية |
Hayır, seni rahatsız etmeye devam edemem. | Open Subtitles | لا، لا يمكنني مضايقتكِ |
Seni rahatsız etmek istememiştim. | Open Subtitles | لم اكن انوى مضايقتكِ |
rahatsız ettiğim için kusura bakmayın. | Open Subtitles | عذراً على مضايقتكِ. |
Artık seni rahatsız edemem. | Open Subtitles | الان ليس بمقدورى مضايقتكِ |
- Seni rahatsız etmek istememiştim. | Open Subtitles | -لم أقصد مضايقتكِ |
- Ama sizi rahatsız etmek istememiştim. | Open Subtitles | -ولكنني لم أشأ مضايقتكِ |