"مضطرة لفعل ذلك" - Translation from Arabic to Turkish

• bunu yapmak zorunda
• mecbur
• Bunu yapmana gerek

Benim için çok hoş bir şey. bunu yapmak zorunda değildim.
ذلك التصرف كان طيباً مني , لم أكن مضطرة لفعل ذلك

bunu yapmak zorunda değilsin.
لست مضطرة لفعل ذلك

bunu yapmak zorunda değilsin. Bu benim görevim Sokka.
أنت لست مضطرة لفعل ذلك

Hayır, hayır, hayır. Sorun değil, mecbur değilsin.
كلاّ , لا , لا , لا لا بأس , لستِ مضطرة لفعل ذلك

Sorun değil, mecbur değilsin.
كلاّ , لا , لا , لا لا بأس , لستِ مضطرة لفعل ذلك

Bunu yapmana gerek yok biliyorsun
أنتي لست مضطرة لفعل ذلك,أتعلمي؟

bunu yapmak zorunda değilsiniz.
لست مضطرة لفعل ذلك

- bunu yapmak zorunda değilsin.
-لستِ مضطرة لفعل ذلك -كلا، يجب أن أفعل

- Tamam Rox, bunu yapmak zorunda değil... - Hayır, zorundayım...
لا بأس روكس ، لستِ مضطرة لفعل ذلك - ...لا ، لم أضطر -

Robin, bunu yapmak zorunda değilsin.
-لا ، "روبن" لستِ مضطرة لفعل ذلك

Robin, bunu yapmak zorunda değilsin.
(لا، (روبن لستِ مضطرة لفعل ذلك

bunu yapmak zorunda değilsin.
! لستي مضطرة لفعل ذلك

Annie, bunu yapmak zorunda değilsin.
"لستِ مضطرة لفعل ذلك يا "آني

Brit, bunu yapmak zorunda değilsin.
بريت) ، لستِ مضطرة لفعل ذلك)

- Anne, bunu yapmak zorunda değilsin.
-لست مضطرة لفعل ذلك يا أمي .

Yok, yemek yemek istemiyorsan mecbur değilsin.
هل تجبرنا على صنع الجواهر ؟ أوه، كلاّ لستِ مضطرة لفعل ذلك ليس إذا لم تكونيّ تتضرعين جوعاً

mecbur değilsin, kraliçe olman gerekmiyor.
-لست مضطرة لفعل ذلك يا ميا لست مضطرة لأن تكوني ملكة

Buna mecbur değilsin.
لم تكوني مضطرة لفعل ذلك.

- Bunu yapmana gerek yok.
-لست مضطرة لفعل ذلك يا (باريس )

Oh, Sybil. Bunu yapmana gerek yok.
"سيبل"،لست مضطرة لفعل ذلك