"مضطرّاً" - Translation from Arabic to Turkish

• gerekmiyor
• Mecbur
• Zorunda

Tabii her şey dahil. Ekstra hiçbir ücret ödemeniz gerekmiyor.
كلّها متضمّنة طبعاً، لستَ مضطرّاً إلى دفع أي مبالغ إضافيّة

Sana acı çektirmek için seni öldürmem gerekmiyor.
لست مضطرّاً لقتلك لأجعلك تعاني

Bana yalan söylemen gerekmiyor.
لستَ مضطرّاً للكذب عليّ

Hayır, son derece güvenlidir. Ben sadece Mecbur kalmadıkça sana iğneler saplamak istemiyorum.
إنّما فقط لا أرغب أن أغرز الإبر فيكِ ما لم أكن مضطرّاً لذلك

Tamam, iyi gidiyorsun. En azından yaranı kendin dikmek Zorunda değilsin.
لا بأس، أنتَ تبلي حسناً على الأقل لستَ مضطرّاً لتخيطه بنفسك

Onu incitmen gerekmiyor.
لستَ مضطرّاً لإيذائها

Onu incitmen gerekmiyor.
لستَ مضطرّاً لإيذائها.

- Grant veya Sean ile yarışman gerekmiyor.
-لستَ مضطرّاً لمنافسة (غرانت) أو (شون ).

Grant arkadaşlarımı etkilemeye çalışman gerekmiyor.
(غرانت)، لستَ مضطرّاً لإثارة إعجاب أصدقائي.

Bunu yapman gerekmiyor!
لستَ مضطرّاً لفعل هذا!

Bu adamı öldürmen gerekmiyor!
لستَ مضطرّاً لقتل هذا الرجل!

Artık kendi içkimi almam bile gerekmiyor.
-لم أعد مضطرّاً لدفع ثمن شرابي .

Mecbur kalmadıkça hareket etmeni istemiyorum.
لا أريدك أن تتحرّك ما لم تكن مضطرّاً لذلك تماماً

Yani bu boktan işleri Mecbur olmadığım hâlde mi yaptım?
مهلاً، إذاً فقد كنتُ أقوم بكلّ هذه الأعمال فيما لم أكن مضطرّاً لها؟

Bisikletçi grubu vardı. Eğer istemiyorsan bunu yapmak Zorunda değiliz.
تعلم أنّكَ لستَ مضطرّاً لفعل هذا إن لم تكن تريد.

İstemiyorsan gitmek Zorunda değilsin. Fikrin değişti diye ayıplayacak değiliz.
لستَ مضطرّاً للذهاب ما لم ترغب فلا عيب في التراجع