Sonra, ev sahibi olarak hançeri taşımak yerine, katiline kapıyı kapatmam gerekir. | Open Subtitles | ثم إننى مضيفه الذى يحول دون أن يقتله احد ولا يحمل السكين بنفسه |
ev sahibi, bir insanın hayatının, klan hayatına kıyasla anlamsızlaştırılması gerektiğini belirtir. | Open Subtitles | مضيفه أخبره بأن حياة الرجل لا تساوي شيئاً بالمقارنة بحياة العشيرة |
Millet, babam Singapur Hava Yolları'nda çalışan şu müthiş hostesle evleniyor. | Open Subtitles | والدي سوف يتزوج يارفاق من مضيفه رائعه لشركه طيران سنغافوره |
Öncelik beni Monique adında bir hostesle aldattı. | Open Subtitles | (اولاً ، خانني مع مضيفه تسمى (مونيك |
Çocuğun bir gün yeni konukçusu olmasını istiyor. | Open Subtitles | هو يتمنى ان يصبح الطفل فى يوم من الايام مضيفه الجديد |
Pekçok iç yara, ve konukçusu ölüyor. | Open Subtitles | إصابات داخليه حاده ، و مضيفه يحتضر |
Tam 25 yıldır işine gönülden bağlı bir hostes olduğunuzu düşünün. | Open Subtitles | أنت ِ مضيفه قمتِ بخدمه صاحب عملك بأخلاص لمده 25 عام |
Zorla konukçu almadığınız için, Goa'uld çoğunlukla konukçuyla beraber ölüyor. | Open Subtitles | بما أنكم لا تأخذون مضيف غصبا و بهذا يموت الجواؤلد مع مضيفه |
Hem ev sahibi olarak bırak bizzat bıçaklamayı öldürmek için hamle edeni engellemem gerek. | Open Subtitles | وثانيا انا مضيفه الذي يجب ان يوصد الأبواب في وجه الراغبين في قتله لا ان ارفع السكين بنفسي |
Portreden bahsetmeyince, ev sahibi ve diğerleri hayal kırıklığına uğramış. | Open Subtitles | مضيفه والآخرين أصيبوا بخيبة أمل (عندما لم يذكر صورة (واشنطن |
ev sahibi çok şaşırmış. "Uygun mu? | Open Subtitles | ذهل مضيفه وقال مناسبة؟ |
Apophis çocuğu, bundan sonraki konukçusu olmak üzere büyütecekti. | Open Subtitles | لقد أنجبه أبوفيس ليكون مضيفه التالى |
Patenci mi, yoksa hostes mi? | Open Subtitles | اهي متزلجه علي الجليد ام مضيفه طيران ؟ |
Eşi hostes. | Open Subtitles | الزوجه مضيفه جويه |
Evet... 10 yıl önce, karım bir Goa'uld'a konukçu alınmıştı. | Open Subtitles | أجل منذ 10 سنوات زوجتى أُخذت " مضيفه بواسطه الـ " جواؤلد |