"مطاردته" - Translation from Arabic to Turkish

    • peşine
        
    • peşinden
        
    • kovalamayı
        
    • kovalamaya
        
    • Takip
        
    • cadı avını
        
    • kovalanıyor
        
    • kovalamaktan
        
    • kovalanıyordur
        
    peşine düşersek bombalar patlayabilir ve öyle bir mahallede ölü sayısı çok olur. Open Subtitles مطاردته قد تؤدي الى تفجر القنابل وفي ذلك الحي سيكون العديد من الضحايا
    Yani tekrar peşine düşecekseniz, ben de varım. Open Subtitles لذلك ، سيدي لو كنت تنوي مطاردته مرة أخرى فأنا أود أن أكون معكم
    Yıllarca peşinden koştuğu azılı suçlularla birlikte New York Hapishanesi'ne koymuşlar. Open Subtitles وضعوه في الإتهام مع كل هؤلاء المجرمين وتم مطاردته كل تلك السنين
    Ve onu kovalamayı bırakırsanız belki gerçek katili bulur Open Subtitles لو توقفت عن مطاردته لربما عثر على القاتل الحقيقي
    Büyük köpek onu kovalamaya devam etti. Masayı devirdi. Open Subtitles واصل الكلب الكبير مطاردته, وقَلب على الطاولة
    Tüm adada Takip edilecek ve avlanacak; bizzat kendisinin yaktığı büyük ateşlerden birine düşene kadar. Open Subtitles وسوف تكون مطاردته واصطياده في كل انحاء الجزيرة حتى يقع في احدى النيران الكبيرة التي اضرمها بنفسه
    Bir cadı avını kabul etmiyorum. Open Subtitles لذا أنا لن أشترك في مطاردته بدون أدلة
    O ünlü sahne, Cary Grant, bir ilaçlama uçağı tarafından kovalanıyor. Open Subtitles المشهد الشهير عندما (كاري جرانت) تتم مطاردته بواسطة طائرة رش محاصيل
    Ve doğrusunu söylemek gerekirse, onu kovalamaktan artık bıktım. Open Subtitles وبكلّ صراحة تعبتُ مِنْ مطاردته
    Şu anda biz konuşurken o büyük ihtimalle kasaba dışına kovalanıyordur. Open Subtitles إنه على الأرجح تتم مطاردته حتى يخرج خارج المدينة بينما نتحدث
    O giderdi ve annem de onun peşine düşerdi nerede olduğunu bulurdu ve o da ertesi gün görünürdü. Open Subtitles وتعلمي يرحل وهي ارادت مطاردته وايجاد اين هو وظهر اليوم التالي
    İki asker silah sesleri geldiğinde devriye atıyorlardı biri yaralandı diğeri ise ateş edenlerin peşine düştü. Open Subtitles كلاهما كانا فى دورية عندما سُمع صوت إطلاق نار احدهم تم اصابته والآخر تم مطاردته
    Birinin onun peşine düşmesi için hiçbir sebep yok. Open Subtitles لا يوجد سبب قد يدعو أحدهم إلى مطاردته
    Umutsuzca tedavisinin peşinden koşmak, mali sıkıntılarının sebebi olabilir. Open Subtitles مطاردته المستميتة للعلاج ربما قادته لإفلاس مالي
    Eğer o bir yaratık ise polisi onun peşinden yollamak çok tehlikeli. Open Subtitles إن كان حيواناً، فتشجيع الشرطة على مطاردته خطير.
    Evet. Yani, çocukken çok şeylerin peşinden koşturdu. Open Subtitles نعم ، حسناً لقد تمت مطاردته كثيراُ وهو صغير
    Fakat siz onu evin dışında da kovalamayı sürdürmüşsünüz. Open Subtitles ومع ذلك فقد تابعتَ مطاردته بالخارج ومعك مضرب
    İri erkek, bir rakiple hesaplaşmak için kovalamayı bırakıyor. Open Subtitles يستقطع الفحل الكبير وقتاً من مطاردته لتدبير مسألة خصم
    Orion bir akrep iğnesiyle öldürüldüğünde Zeus onu yedi güzel kardeşi kovalamaya devam edebilmesi için göğe yerleştirdi. Open Subtitles حينما قتلت شوكة العقرب أوريون وضعه زيوس في السماء حيث يمكنه أن يكمل مطاردته للأخوات الجميلات السبع
    Öylesine bir yetimhaneye yardım için, füze başlıklarını kovalamaya devam etti! Open Subtitles ظل يكمل مطاردته وراء رؤوس الصواريخ نصف المكتملة ليساعد دار آيتام ما
    İki soyguncu ayrıldı ve birini bir ara sokağa kadar Takip ettiler. Open Subtitles وينفصل اللصان وواحداً منهم تمت مطاردته أسفل الممر
    Bir cadı avını kabul etmiyorum. Open Subtitles لذا أنا لن أشترك في مطاردته بدون أدلة
    Nerede olduğunu bilmiyorum seni kaybetmekten mi, beni kovalamaktan mı ama adam kesinlikle kafayı yemiş durumda. Open Subtitles لا أعلم كيف هو الأمر... خسرانه لك، مطاردته لي... لكن الرجل هو قطعًا محطم
    Konuştuğumuz şu an büyük ihtimalle kasabanın dışına kovalanıyordur. Open Subtitles وعلى الأرجح يتمّ مطاردته في البلدة أثناء حديثنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more