Gecko kardeşler Wichita şehir merkezindeki kovalamaca sırasında altıncı sınıf öğretmenine yüksek hızla çarptılar. | Open Subtitles | و امرأه هى هيدى فوجيل تعمل مدرسه قتلت بمعرفة الأخوين جيكو خلال مطارده بالسيارات داخل مدينة ويتشيتا |
Polisle silahlı adam arasındaki ölümcül ve hızlı kovalamaca... | Open Subtitles | مطارده خطيره، وسريعه بين رجال الشرطه ورجل مسلح |
Domuz kovalama oyunundan bana bahsedilmemişti. | Open Subtitles | انا لا افضل مشاركتك فى لعبه مطارده الخنزير |
Bizim yöne gelen manyak bir kovalama var. | Open Subtitles | انها مطارده رهيبه ماذا سيحدث في رأيك؟ |
Courtland Caddesi'nde kuzey yönünde hızlı takipteyiz. | Open Subtitles | نحن في مطارده سريعه متجهين شمالا ً بتجاه شارع كورتلند |
California'dan güneye Arguello istikametinde takipteyiz, hız 70 milden fazla. | Open Subtitles | نحن فى مطارده تتجه جنوبا الى ارجويللو من كاليفورنيا على سرعه تتجاوز 70 ميلا فى الساعه |
Ben federal memurum, bir zanlıyı kovalıyorum. | Open Subtitles | ضابط فيدرالى فى مطارده مع مشبوه |
Ben federal memurum, bir zanlıyı kovalıyorum. | Open Subtitles | ضابط فيدرالى فى مطارده مع مشبوه |
Dün akşam New York'ta metroda biten kovalamaca da birkaç sivil hayatını kaybetti. | Open Subtitles | أمس في نيويورك جرت مطارده دمويه نتج عنها عدة موتى قبل أن تنتهي في المترو |
Etrafıma bakıyorum ve halkına gidebilecek milyonlarca doların çiftlik hayvanlarıyla kovalamaca oynanarak harcandığını görüyorum. | Open Subtitles | ولكن أنظر حولي, وأرى الملايين التي يمكن أن تذهب إلى الناس في بلادكم, قد اهدرت كجنود يلعبون مطارده ولمسه مع حيوانات المزرعة. |
Evet, şu lanet olası kovalamaca ne süper onu konuşalım. | Open Subtitles | بالطبع انها مطارده رائعه انظري الي هذا |
İntikam, takip, kovalamaca olmayacak. | Open Subtitles | لن يكون هناك عقوبه ولا مطارده |
kovalamaca olduğuna dair bir iz de yok. | Open Subtitles | ولا يوجد أى دليل على مطارده |
Tamam tatlım, bırak ben kullanayım. takipteyiz. | Open Subtitles | حسناً يا جميله ، دعيني اقود نحن في مطارده |
- takipteyiz! - Buna izin var. | Open Subtitles | نحن في مطارده - هذا مسموح به - |