| - Hayır, biliyor Roxie. Mutfağında yaralı numarası yapan adam hakkında senin bildiğinden çok daha fazla şey biliyor. | Open Subtitles | تعرف الكثير من المعلومات بشأنه الكاذب ينزف في مطبخكِ |
| Mutfağında salsa sosu ve biradan başka bir şey var mı? | Open Subtitles | أفي مطبخكِ شيء آخر خلاف الصلصة والجعّة؟ |
| - Mutfağında var mıdır? | Open Subtitles | هل لديك في مطبخكِ أياً منه؟ |
| O kadar güzel uyuyordun ki, dayanamayıp o rezalet mutfağını temizledim. | Open Subtitles | كنتِ تنامين بهدوء تام, قررت أن أنظف مطبخكِ الصغير القذر ذلك |
| Ve mümkünse seni havaalanına götürmek ve mutfağını boyamanın bir seviye altında olsun.. | Open Subtitles | و بالمرة لايتوجب علي من خلالها أن أقلكِ للمطار، أو أدهن حائطَ مطبخكِ ؟ |
| Caddeden mutfağınızı görebiliyormuş. | Open Subtitles | لقد استطاع أن يرى مطبخكِ من الشارع المقابل |
| Sizin üstünüzdeki evde su sızıntısı vardı ve sizin mutfağınızı mahfedebilir. | Open Subtitles | لقد حدث تسرّب في الشّقّة أعلاكِ، ولربّما حدث خلل في الصّمام في مطبخكِ. |
| - Mutfağında var mıdır? | Open Subtitles | هل لديك في مطبخكِ أياً منه؟ |
| Mutfağında bir şey yok. | Open Subtitles | ليس ثمة شىء فى مطبخكِ. |
| Ayrıca mutfağınızı da fena dağıtmışlar. | Open Subtitles | وكذالك حطموا مطبخكِ ايضاً |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 