Sanırım bu boyutta aşevi, patates püresi dağıtan saygın bir yer değil. | Open Subtitles | لذا اعتقد ان فى هذا البعد, مطبخ الحساء أقل رونقا ما بين البطاطا المهروسة |
aşevi yöneticisi işinizi verecek ve vardiyalar altı saat. | Open Subtitles | و مدير مطبخ الحساء يعين فرص العمل، و والتحولات ست ساعات. |
O yüzden vakit buldukça aşevine yardıma gidiyorum. | Open Subtitles | لذلك عندما أملك بعضا من الوقت أذهب للمساعد في مطبخ الحساء |
Luther'le birlikte bir aşevine gönüllü çalışmaya gidiyoruz. | Open Subtitles | انا و (لوثر) في طريقنا للتطوع في مطبخ الحساء |
Şimdi bir aşevinde durmuş arkadaşımın cesedinin etrafında dolanıyorum ve öldürdüğüm adamın ceset parçalarıyla arkadaşımı ovalıyorum. | Open Subtitles | ,الآن، انا واقفة في مطبخ الحساء ,أحوم حول جسم صديقتي الميته بعد أن دُهن بصبغة |
Vaizin yeğeni de orada mahalledeki fakirlere yardım etmek için aşevinde çalışıyor. | Open Subtitles | هناك فتاة هناك وminist من الكهنة، و عقد مطبخ الحساء ل الفقراء في هذا الحي. |
Bowery aşevinden, sanırım. Buluşacağımız yer orasıydı. | Open Subtitles | مطبخ الحساء في "باوري"، حسبما أعتقد هناكَ حيث كان من المفترض أن نلتقي |
Maria'yı aşevinden tanıyordum. | Open Subtitles | لقد عرفت " ماريا " من مطبخ الحساء |
Yani aş evinde arabasını çaldığın zaman. Ama sonra açgözlülük edip, onu evine kadar takip ettin. | Open Subtitles | كان ذلك في مطبخ الحساء عندما سرقتَ سيّارته ولكن بعد ذلك إصبتَ بالجشع وتبعتَه إلى شقته |
Bowery'de zor durumda olan bir aşevi gördü. | Open Subtitles | وجد مطبخ الحساء هذا في "باوري" وكان في حالة يرثى لها |
Söylüyorum size aşevi tam da buradaydı. | Open Subtitles | أنا أقول لك, مطبخ الحساء كان هنا. |
aşevinde en güzel giyinen kadın. | Open Subtitles | أفضل ملابس في مطبخ الحساء |
Ve aş evinden aramadığını da biliyoruz. | Open Subtitles | ونعرف أنّه لم يكن في مطبخ الحساء |