"مطربة" - Translation from Arabic to Turkish

• şarkıcı
• şantöz
• şarkıcısı
• şarkıcıyla
• şarkıcıyım

Aslında yalnızca şarkıcı değil Hollywood'da bir film yıldızı olmayı da istiyorum.
؛و لكنى لا اريد ان اكون مجرد مطربة انا اريد ان اصبح نجمة سينمائية فى هولى وود

Sanırım kendime başka bir şarkıcı bulacağım.
أعتقد أنا قد ستعمل لإيجاد نفسي مطربة أخرى.

İnanılmaz bir şarkıcı ve geleceğin yıldızı, akıllıysa ve benimle imza atarsa eğer.
مطربة رائعة ونجمة مستقبلية لو كانت ذكية كفاية لتوقّع معي عقاداً

Yani, şantöz olduktan beri söylemedim.
حسنا ، ليس بعد أن أصبحت مطربة في نادي ليلي

Ama benim hayalim bir Çin operası şarkıcısı olmaktı.
ولكن كان حلمي بأن أصبح مطربة أوبرا صينية

Üst güverte barında henüz kendisine bildirilmemiş bir şarkıcıyla çalıyorum.
سوف اعزف في الملهى الموجود في اعلى السفينة مع مطربة لم يتم الاعلان عن اسمها بعد

Acaba benim yaşlarımdayken şarkıcı olmak istediğini biliyor muydu?
اتسأل ان كانت تريد ان تكون مطربة عندما كانت في سني

Genç bir dedektif ama aynı zamanda çok da yetenekli bir şarkıcı.
أنا أتحدث عن محققة يافعة التي هى ايضاً ، على ما يبدو مطربة موهوبة جداً

-bu değilmiydi yapmak istediğin -hayır bir şarkıcı olmak isterdim sanırım
هل هذا العمل الذى تريدينه ؟ - لا ، أريد أن أكون مطربة -

Çünkü asla istediğin gibi bir şarkıcı olamadın.
لأن جدي لم يسمح لكِ بأن تكوني مطربة كما تمنيتِ. لا تتحـدث إليّ هكـذا، أيهـا الملعون!

Şey, gezegendeki en ünlü şarkıcı.
حسناً, أنها اشهر مطربة بالكوكب

Joan Baez gibi şarkıcı olmak istiyorum.
أريد أن أكون مطربة مثل جوان

Annem, şarkıcı olabilmek için devamlı seyahat ediyordu.
-أمى كانت تحاول دائما ً ان تكون مطربة

Judy Garland, on altı yaşını geçtikten sonra hiç de büyük bir şarkıcı olamadı.
لم أظن أن (جودي جارلاند) مطربة جيدة بعد ما أصبح سنها 16 عام

Vince'in devam eden desteği sayesinde hastane bir orkestra ve şarkıcı kiralamıştı.
(فينس) في دعمه المستمر للمستشفى استأجر فرقة موسيقية و مطربة

O ise baştan çıkardığın genç, savunmasız bir şarkıcı.
لقد أغويتي مطربة صغيرة

şarkıcı olmak için doğmuş.
كانت تحلم أن تصبح مطربة

Bu ahçı, kadın garson, Bu da uşak ve şarkıcı kadın.
هو الطاهي، هي النادلة، وهوكبيرالخدم... وهذه مطربة ... -مطربة ؟

Hildegarde gibi. O da bir şantöz.
مثل (هيلديجارد) ، إنها مطربة أيضا

Karısı da ünlü bir country şarkıcısı.
و تلك ليست زوجته, فزوجته مطربة شعبية مشهورة

"aday Kane şarkıcıyla yuva kurmaya hazırlanıyor şarkıcıların sözlerini alacaktı hey hemşire
"المرشح (كين) يقع فى عش الحب مع مطربة" لقد كان ذاهباً ليأخذ معلومات من المطربة أيتها الممرضة

- şarkıcıyım. Dinleyip karar verecektiniz!
انا بلاوزى براون مطربة, انا هنا من اجل الإختبار الصوتى.