Burasının, son beş yılda borç batağına düşen ikinci restoranın olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعرف أن هذا مطعمك الثانى الذى يسقط فى الديون فى خلال الخمس أعوام الماضيين |
Yani, restoranını önce orada aç. | Open Subtitles | من هذه الرفاهية لذا، فافتتح مطعمك هناك أولاً |
Suşi tembellik. Eğer ben senin restoranına gelseydim,.. ...kıçını kaldırır ve o lanet balığı pişirirdin. | Open Subtitles | السوشي كسول ، اذا أتيت الى مطعمك ، قم واطبخ السمك اللعين |
Dinle, Jenny, restoran yürümüyor. Yürüyemez ki. Neden yürüsün ki? | Open Subtitles | جينى ان مطعمك لايعمل وهذا وضع طبيعى |
Restoranınız, radyo istasyonlarınız, kayıt stüdyolarınız, markalarınız... | Open Subtitles | مطعمك ومحطات الراديو، إستديوهات التسجيل والشعارات |
Yani yıllarca hiç görüşmedikten sonra birden restoranınıza geliyor ve kısa bir sohbetten sonra sizi yemeğe davet ediyor, öyle mi? | Open Subtitles | إذن بمرور سنين بلا تواصل بينكم، ظهر من عدم في مطعمك ويسأل عن أحوالك ويدعوك للعشاء؟ |
Eğer pişirmeme izin vermezsen, restoranın yerle bir olacak. | Open Subtitles | مطعمك سوف ينتهي أمره الا اذا جعلتني أطبخ لها. |
Yarın, restoranın büyük bir araba parkı olacak. | Open Subtitles | غدا سيكون مطعمك مجرد موقف سيارات كبير |
Yardıma ihtiyacım var. restoranın yardıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | أحتاج للمساعدة، مطعمك يحتاج للمساعدة |
- Yuan Jia, senin korktuğun tek şey restoranını yerle bir edecek olmam. | Open Subtitles | ـ ـ ياونجيا ـ ـ انت خائف فقط حتي لا أفسد مطعمك سوف ادفع حساب كل الأضرار |
restoranını açmanın önüne hiçbir şey girsin istemezsin. | Open Subtitles | حسناً ، أنت لا تريد أي شيء يقف في طريقك . لتفتتح مطعمك الخاص |
Sergi için restoranını kullanmak benim fikrimdi, biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنها كانت فكرتي لإستخدام مطعمك للمعرض. |
Aptal restoranına git! | Open Subtitles | اذهب الى مطعمك الغبي وكل مثلجاتك الغبية |
Çok yararlı olucak San Bernardino restoranına. | Open Subtitles | أعتقد أنه سيكون مكسباً ثميناً لفريق "مطعمك "سيزلر" في "سان برناردينو |
Peki, senin yeni restoran'ını ne zaman göreceğim ? - İstiyor musun? | Open Subtitles | حسناً , متى سأرى مطعمك الجديد ؟ |
Tamam, Restoranınız eski geminizden yapılma. | Open Subtitles | حسنا، مطعمك مصنوع من سفينتك القديمة |
Yani yıllarca hiç görüşmedikten sonra birden restoranınıza geliyor ve kısa bir sohbetten sonra sizi yemeğe davet ediyor, öyle mi? | Open Subtitles | إذن بمرور سنين بلا تواصل بينكم، ظهر من عدم في مطعمك ويسأل عن أحوالك ويدعوك للعشاء؟ |
Bay Casador'a yeni yeşeren lokanta imparatorluğunla meşgul olduğunu iletirim. | Open Subtitles | سأقول للسيد "كاسادور" انك مشغول بتنميه امبراطورية مطعمك. |
Bir daha ortadan kaybolmaya çalışırken en sevdiğin restorana biraz olsun ara ver. | Open Subtitles | المرة التالية التي تريدان الهرب بها فكر بالابتعاد عن مطعمك المفضل |
Yayıncım, kitabım için bir yemek düzenlemem için bana yalvarıyor. Senin restoranda imza günü yapabilirim böylece orası, sonunda dolup taşar. | Open Subtitles | كان الناشر يرجوني للقيام بحفل محلية لأجل كتابي، يمكنني التوقيع على الكتاب في مطعمك |
Düşünüyordum da neden bir yemek eleştirisi alıp restoranı şehirde konuşulan bir yer yapmıyoruz? | Open Subtitles | -انا كنت افكر لماذا لانقوم بإعلان ونجعل مطعمك حديث المدينة ؟ |
Bu da Lokantanı, her şeyi tehlikeye sokar. Ama güçlü olmalısın. | Open Subtitles | و هذا سيعرض مطعمك و كل شيء للخطر يجب أن تكون قويا |
Yemin ederim, lokantana dokunmadım, Artie. | Open Subtitles | أحلف بالله... أنني لم ألمس مطعمك يا آرتي |
Restorantın bu iş için gerçekten biçilmiş kaftan olacak. | Open Subtitles | مطعمك بكل تأكيد سيريد أن يشارك في هذا، |
Havalı lokantanızda oturayım diye eve gidip çorap giyemem. | Open Subtitles | أنا لن أقطع كل تلك المسافة للبيت لأضع الجوارب... ... أنا يمكن أجلس في مطعمك المتعجرف |
İşte orada yeni restoranında yemek yaparken çekilmiş nezih görüntüler var. | Open Subtitles | هنا لدينا بعض المشاهد من النييت عن طبخك في مطعمك الجديد. |