FBI tarafından adam kaçırma ve seks ticareti suçlarından aranıyor. | Open Subtitles | مطلوبة من قبل المباحث الفيدرالية لتهم الاختطاف و الإتجار بالجنس |
Bu tür güzelleştirme aktiviteleri hoş olmayabilir, ancak çok ihtiyaç duyulur. | TED | مثل هذا الافعال من التجميل قد لا تكون جميلة لكنها مطلوبة |
1994'teki Dünya Finans Enstitüsü bombalanmasıyla alakalı olarak aranan kaçak bir suçlu kendisi. | Open Subtitles | إنها هاربةٌ مطلوبة في جناية قتل لها علاقة بتفجير 1994 للمعهد المالي العالمي |
Hazine gözetim sözleşmesi gerekli. | Open Subtitles | المراقبة الدقيقة. والمراجعة الثانوية مطلوبة. |
Üç kristalden oluşuyor ve haritayı doğru okumak için hepsi gerekiyor. | Open Subtitles | مصنوعة من ثلاثة كريستالات والتي جميعها مطلوبة حتى يمكنك قراءة الخريطة |
Ve özellikle yüksek talep gören bir çiçek vardı: lale. | TED | وكان هنالك زهرة واحدة مطلوبة جداً بشكل خاص إنها زهرة التوليب. |
Fransız kız Viyana'daki cinayetten aranıyor. | Open Subtitles | فتاة فرنسية مطلوبة للعدالة لارتكابها جريمة قتل في فيينا |
Ayrıca soygun sırasında müşteri bölgesinde olayı izleyen ve sonrasında zorla olaya karışan genç bir kadın da aranıyor. | Open Subtitles | وهناك أيضًا امرأة مطلوبة... والتي يبدو أنها كانت تراقب الوضع بمنطقة العملاء... ثم لاحقًا ذهبت إلى مكان عملية السطو |
"İki hafta önce kaçmış. Şu anda aranıyor." Umarım bağlantımızı bulmuşuzdur. | Open Subtitles | هاربة منذ اسبوعين وحالياً مطلوبة بصورة عامة.. |
Artık hizmetlerime ihtiyaç duymadığınızı söylediğiniz gün yumrukladığınız tavan. Pekala Tatum. | Open Subtitles | هل تتذكر ذاك اليوم عندما أخبرتني أن خدماتي لم تعد مطلوبة |
Buna minnettarım ama, istenmekle ihtiyaç duyulmak birbirinden farklı şeyler. | Open Subtitles | بقدر ما أقدر ذلك، هناك فرق بين كونها مطلوبة وضرورة. |
Ama buzullar eridiğinde, musonlar daha şiddetlendiğinde, bu nehirler tabii ki taşacak, suya ihtiyaç olmadığı zamanlarda seller olurken, suya en çok ihtiyaç olduğu zamanlarda ise kuraklık çok yaygın bir hal alacak. | TED | ولكن عندما يذوب الجليد، عندما تهب الرياح الموسمية الشديدة، من الواضح أن هذه الأنهار ستغرق. لذلك سيكون هناك فيضان عندما يكون الماء غير مطلوب. والجفاف سيكون شائع جدًا. عندما تكون المياه مطلوبة بشدة، |
Hayatım, burası Sutton malikanesi. Bense sadece California'dan gelmiş polis tarafından aranan bir adamım. | Open Subtitles | هذا قصر ساتن.أنا مجرد رجل من كاليفورنيا مطلوبة من قبل الشرطة. |
Avrupa'nın en çok aranan suçlularından biri olmak için 20 dakika harcadım. | Open Subtitles | للتعديل أن يصبح إحدى أوروبا أكثر مطلوبة. |
aranan birinin kaçmasına yardım eden kişiyi araştırmamı istemezsin herhalde. | Open Subtitles | أشك في أنكِ تريدي من البحث في هذا الأمر الذي حرض وساعد في هرب مجرمة مطلوبة |
Biraz psikoz, ahlaki sorumsuzluk, koşulsuz itaat, hepsi gerekli. | Open Subtitles | بعض الهوس ، انعدام الخُلق ، الطاعة العمياء كلها مطلوبة |
Biraz psikoz, ahlaki sorumsuzluk, koşulsuz itaat, hepsi gerekli. | Open Subtitles | بعض الهوس ، انعدام الخُلق ، الطاعة العمياء كلها مطلوبة |
İ.E. Kağıdın türünin hala bazı gazetelerde yayınlanması gerekiyor, yada benzer bir şey. | Open Subtitles | وبمعنى آخر: لقطات لمّاعة مطلوبة لبعض النشرات الأسبوعية المفضلة |
Ölüm anında, hasta, doktor kontrolündeyse bir şey talep edilmez. | Open Subtitles | ليست مطلوبة إذا كان المريض تحت رعاية طبيب في وقت الوفاة |
Sen Texas'ta kalamazsın, yetkililer tarafından aranıyorsun. | Open Subtitles | لا يمكنك البقاء في تكساس كونك مطلوبة من قبل السلطات |
Ölümcül saldırıdan ve terör olayından sorgulanmak için bulunması isteniyor. | Open Subtitles | الآن إنها مطلوبة بتهمة جريمة .بقتل وإستجواب في حادث إرهابي |
Barış sürecini tekrardan başlatmak için acilen dünya liderlerinin yardımına ihtiyacımız var. | Open Subtitles | "إنّ مساعدة قادة العالم مطلوبة بشكل عاجل، لإعادة بناء قوّات حفظ السلام" |
Kaptan Yao. Güverte 2'de haberleşme içşin bekleniyorsunuz. | Open Subtitles | أيتها القائدة " ماو " أنتِ مطلوبة عند حجرة الإتصالات الثانية |
Eğer arandığını öğrenirse, onu tutuklar. | Open Subtitles | عندما يكتشف انها مطلوبة , فسوف يحضرها للداخل |
Çoğu öğrencinin rağbet gösterdiği lüks çanta markası. | Open Subtitles | الحقائب ذات العلامات التجارية الفاخرة باتت مطلوبة بين الطلاب |