"مطولاً" - Translation from Arabic to Turkish

• uzun uzun
• uzun uzadıya
• uzunca
• uzun bir

Geçen gece, biz de bu konuda uzun uzun konuştuk.
غريغ لقد تحدثنا مطولاً في هذا الموضوع ليلة أمس

Doğru kararı verdiğini biliyorum çünkü onunla uzun uzun konuştum.
أنا أسألك عن هذه السيدة هنا حسناً أعلم أنها اتخذت القرار الصحيح لأنني تحدثت معها مطولاً واستمعت لها

Yaptığımız bir sürü küçük ayrımdan ve benim olayı sonsuz yanlış anlama şekillerimden uzun uzun bahsedebilirim. Fakat neticede geldiği nokta şu.
يمكن أن أتحدث مطولاً عن الفروق القليلة التي قطعناها على أنفسنا وقائمة لا نهاية لها من الطرق التي فهمناها بصورة خاطئة ولكن ما الغرض من كل هذا

Babanla uzun uzadıya bunu konuştuk ve gitmende karar kıldık.
ناقشنا الأمر مطولاً مع والدك واتفقنا جميعاً أنه يمكنك الذهاب

Kızımla uzun uzadıya konuştum, ama onun ve torunumun zaman ihtiyacı var.
لقد تحدثت مطولاً مع أبنتي ولكنها وحفيدي يحتاجون إلى بعض الوقت

Araba'ya gelmeyince, dediklerin hakkında uzunca ve derince düşündüm.
عندما لم تحضر إلى السيارة ، فكرتُ مطولاً فيما قلت

Eşyalarımı satmak için uzun bir süredir tuhaf ve sıcak bir kasaba araştırıyordum.
بحثت مطولاً عن بلدة جذابة ومريحة أعرض فيها سلعتي

Sherry'le telefonda uzun uzun konuştuk.
لقد تحدثت معها مطولاً على الهاتف

Öyleyse uzun uzun bak. Bu son şansın olabilir.
انظر جيداً و مطولاً ربما تكون آخر فرصة

Eskiden ölüm hakkında uzun uzun tartışırdık.
اعتدنا أن نخوض نقاشاً مطولاً عن الموت

Güzel ve sevimli Pilgrim kızı olan, Sarah Miller rolüne doğru aktörü seçebilmek için uzun uzun düşündük.
، الآن، لقد فكرنا مطولاً ، لتحديد أفضل ممثلة تطمح . (لتمثيل الدور الرئيسي (لسارة ميلر

Karen ve ben geçen gece uzun uzun konuştuk.
كارين " وأنا تحدثنا مطولاً ليلة الأمس "

Sadece uzun uzun konuştuk.
{\pos(192,210)}لقد خُضنا حديثاً ودّي مطولاً فحسب بشأن ماذا ؟

Yusuf el Ahmedi'yle uzun uzun konuşmuştum.
تحدثت مطولاً مع (يوسف الأحمدي)

Tanrım, bence bu konuyu uzun uzadıya tartışmalıyız.
يا إلهي أعتقد أننا يجب أن نتناقش مطولاً حول الموضوع

Bunun üzerine uzun uzadıya düşündüm ve inanın bana kızlar için en iyisinin o günü komple atlamak olduğuna karar verdim.
فكرت بهذا كثيراً و مطولاً و صدقوني أعتقد أن الأفضل للبنات أن يتجاوزا هذا اليوم كله

Ona uzunca bir özür sesli mesajı attım.
تركت لها اعتذاراً مطولاً على بريدها الصوتي

- Gina, dün olanlar hakkında uzunca düşündüm.
جينا" فكرت مطولاً وبجهد" عما حدث بيننا في الأمس

Hava Bükücü dövmesini hak etmek için çok uzun bir zaman dikkatinizi yitirmeden meditasyon yapmanız gerekir.
لتحصل على وشوم المتحكم بالرياح, يجب عليك التأمل مطولاً بدون أن تفقد تركيزك.

O halde uzun bir saldırı olarak değerlendirilebilir mi?
فيمكننا أن نعتبره إعتداءً واحدًا مطولاً