"مظلتي" - Translation from Arabic to Turkish

• şemsiyemi
• şemsiyem
• Paraşütüm
• şemsiye
• Şemsiyemin
• şemsiyeme
• Paraşütümü

Hayır, şemsiyemi kapının önüne bırakmıştım, gitmiş.
لقد تركت مظلتي خارج الشقة والان قد اختفت حبيبتي ..

şemsiyemi ödünç aldılarsa sorun değil, bugün lazım değil zaten.
وليس هناك مشكلة اذا كان هناك شخص ما قد استعار مظلتي لانني لن احتاجها اليوم.. بأية حال

Akılsızlık edip, şemsiyemi bir dostuma verdim.
لقد نسيت مظلتي عند صديقة لي عن طريق الخطأ

Şansıma, yanımda şemsiyem vardı.
لحسن حظي كنتُ أحمل مظلتي ذلك الحين

Bir keresinde Paraşütüm açılmadı.
يجب أن تعلم شيء لقد مارسته يوماً ولم تفتح مظلتي الرئيسية.

Evden çıktım ve dışarıda olduğumda yanıma şemsiye almadığımı fark ettim.
غادرت منزلي. وعندما خرجت إلى الشارع، تذكرت أني نسيت مظلتي.

Bitiyorum. Gelin, benim Şemsiyemin altına girin.
توجد مساحة كافية في مظلتي الشمسية - شكرا -

Ertesi gün de münasebetsizin teki şemsiyemi almış.
في اليوم الموالي شخص غير ظريف بالمرة أخذ مظلتي

Beni bağışlayın Bayan. şemsiyemi aldınız.
أرجو معذرتي، آنسة، لقد أخذتِ مظلتي.

Seattle'da yağmur yağar, bu yüzden şemsiyemi orada bıraktım.
إنها تمطر في سياتل حيث تركت مظلتي هناك

şemsiyemi taşırdı ve bundan onurlanırdı. Şimdi baksana ona.
يحمل مظلتي وظن أنه شرف، أنظر لحاله الآن

şemsiyemi sana bırakıyorum, dönerim şimdi.
سأترك مظلتي بحوزتك، سأعود

şemsiyemi kaybettim.
لقد فقدتُ مظلتي.

Milyonda birlik en klas şemsiyem içerde kaldı.
...مظلتي الوحيدة بين مليون مظلة أخرى، المظلة الأفضل بين المظلات الأخرى تركتها في الداخل

- Herkes gibi. - Aynen. Sonra şemsiyem yanlışlıkla yangın alarmına çarptı.
و شغلت مظلتي عن غير قصد انذار الحريق

şemsiyem, bir sakıncası yoksa.
مظلتي إن كنت لا تمانع

Paraşütüm açılmadı ve 3 kilometre yüksekten aşağı düştüm.
مظلتي لم تنفتح فوقعت من علو 10.000 قدم على الأرض

Paraşütüm delindi ve yörüngem bozuluyor. Hepinizin bunu hâlihazırda bildiğinizi varsayıyorum.
مظلتي سقطت ومداري فاسد أفترض أنكم تعلمون هذا مسبقا

Paraşütüm açıldıktan sonra etrafıma baktım.
عند انفتحت مظلتي نظرت حولي

Bu berbat bir şemsiye, benim olmalı.
هذه المظلة فظيعة. لا بُد إنها مظلتي.

* Durabilirsin Şemsiyemin altında * * Şemsiyemin altında * * Gösterişli şeyler girmez asla aramıza *
* بإمكانك الوقوف تحت مظلتي * * تحت مظلتي * * تلك الأشياء الفاخرة *

Ve yağmur sadece benim şemsiyeme şarkı söylesin istemem
وان يغني المطر على مظلتي فقط

Paraşütümü çıkarır çıkarmaz onu aramaya gittim.
ما أن تخلصت من مظلتي حتى أسرعت إليه وأنتم الاثنان؟