"مظلمه" - Translation from Arabic to Turkish

• karanlık
• kara
• karanlıktı
• gölgeli

Bu da işimizi görmezse, iri farelerin nefesini yüzünde hissedene kadar birkaç saat kalacağın karanlık, soğuk bir hücre var.
,ولو لم يكن هذا كافيا هناك أيضا خزانه مظلمه وبارده حيث ستجلس بها لساعات الى أن تأتى الفئران وتتبول بوجهك

Pekala Bay Cantrow, başka bilmem gereken küçük, karanlık sırlarınız var mı?
حسناٌ سيد كانترو هل هنالك اسرار مظلمه قذرة يجب ان اعلم بأمرها؟

Ve şimdi, henüz Lucifer'in olmayan karanlık ruhu çalarak... amacımıza hizmet etmek için... ölümlü olduğumuz bu yere geldik.
وقد اتينا هنا, حيث نحن لسنا خالدين لسرقة روح مظلمه ليست لابليس بعد لخدمة قضيتنا

"Ve bir karanlık ruh var olacak, ve bu ruh diğer karanlık ruhlarla beslenecek ve böylece onların varisi olacak.
وسيكون هناك روح مظلمه وهذه الروح ستأكل ارواح مظلمه أخرى وستصبح وريثتهم

CIA en iyi ihtimalle seni, kara bir deliğe atacaktır.
السي اي اي لن تقبل اي شئ اقل من ان ترميك في حفره مظلمه

Göremediğimi söyledim ya çok karanlıktı çünkü.
لقد أخبرتك لم أستطع الرؤيه لانها كانت مظلمه

Küçük bir kasabada sır yoktur Bay Dagget, karanlık olsun ya da olmasın.
لا توجد اسرار في بلده صغيره يا سيد داغيت مظلمه او غيرها

Oh, kahretsin, artık çok karanlık, ama ceset aşağıda.
اللعنه انها مظلمه جدا لنري لكن الجثه في الاسفل هنا

Büyük, karanlık bir komplo ve en tepeye kadar uzanıyor olabilir.
مؤامره واسعه و مظلمه و اللتي من الممكن أن تصل إلى القمه

Bunun bana söylediği tek şey fotoğraf kâğıdının nemli, karanlık bir yerde tutulmuş olduğu.
كل ما تقوله لنا تم تخزين الصورة في مكان رطب وله مساحه مظلمه

Dışarısı gerçekten karanlık ve her seferinde tam olarak bir seri katil gibi gözüken çit direği yüzünden korkuyorum.
انها مظلمه حقاً بالخارج , وكل مرة أخاف بواسطه الحاجز الذي يشبه تماماً السفاح

Bir parti için sessiz, karanlık ve biraz dandikti.
و كانت الحفله هادئه و مظلمه و سخيفه قليلاً

Her zaman karanlık oday a kapatıldım.
ولا افعل اى شئ فى غرفه مظلمه طوال اليوم

Bir yerlerdedir. Hol hep böyle karanlık olur.
بمكان ما ، الردهه دائماً كانت مظلمه

Ama kaza gecesi karanlık ve bulutlu bir geceydi, değil mi?
و معتمه, أليس كذلك؟ كانت مظلمه

Lanet olsun, bu çok karanlık bir sevişme anı!
الــلــعــنــه هذه فتره مظلمه ملعونه

Büyük, karanlık bir odada kızlarla beraberler.
هنالك غرف كبيره و مظلمه مع الفتيات

Tüm ilçe karanlık.
تأتي و تذهب , المقاطعه بأكملها مظلمه

Tek bildiğim kızımın karanlık bir odada oturup durduğu.
كل ما أعرفه أن أبنتي تجلس في غرفه مظلمه

Bir tür klasik Warner Brothers set dekorasyonu, kara film atmosferi.
يبدو موقع تصوير كلاسيكى لوارنر برازر,أتعلم. إضاءه مظلمه.

Bar karanlıktı ve adam da sarhoştu.
كانت الحانه مظلمه وكان الرجل ثملاً

Kontrol edilmesi, kullanılması gereken gölgeli güçler vardır.
هنالك طاقات مظلمه يجب التحكم بها , تسخيرها