"معاشه" - Translation from Arabic to Turkish

    • emekliliğine
        
    • maaşını
        
    • maaşı
        
    Söyle, benim için üzülmeyi bıraksın. Kendi emekliliğine mal olur. Open Subtitles اخبره ان يتوقف عن الجزن علىّ سيؤثر هذا فى معاشه
    Babanın emekliliğine mâl oldun. Open Subtitles كلفت والدك معاشه
    Babanın emekliliğine mâl oldun. Open Subtitles كلفت والدك معاشه
    Zavallı adam emekli maaşını kaybedecek. Ve sanırım çocukları da var. Open Subtitles فتىً مسكين، سيفقد معاشه وأعتقد أن لديه أطفال أيضاً
    Zavallı adam emekli maaşını kaybedecek. Ve sanırım çocukları da var. Open Subtitles فتىً مسكين، سيفقد معاشه وأعتقد أن لديه أطفال أيضاً
    Müvekkilim nafaka ödemeyecek, emekli maaşı onda kalacak ve ortak malvarlığının yarısını alacak. Open Subtitles عميلي لن يدفع نفقات زوجته المطلقة سيستعيد معاشه التقاعديّ وسيطالب بنصف الممتلكات المشتركة
    Geçen yıl, belediye bütçeyi kurtarmak için emekli maaşını kesti. Open Subtitles العام الماضي، المقاطعة خفضت معاشه لتوفير النفقات
    Yani başbakan her sene emekli maaşını alıyor aynısını ben yapınca, hemen şerefsiz oluyorum! Open Subtitles فالمستشار يسحب معاشه التقاعدي كل سنة -و لكن عندما قمت أنا بذلك, فجأة أصبحت إنسانا منبوذا -ذلك غريب
    Emekli maaşını alacaksınız, hayat sigortasından yararlanacaksınız... Open Subtitles ومن المحتمل أنكِ المسماة للحصول ...على معاشه و تأمينه على الحياة
    maaşını ve itibarını kaybetti. Open Subtitles خسر معاشه وسمعته
    Onları ödemek için emekli maaşını boşalttı. Open Subtitles لقد أفرغ معاشه لأيدفع ديونه
    Babanızın hesabı, pazartesi emekli maaşı ...gelene kadar kırmızı listede. Open Subtitles ريثما يأتي معاشه يوم الاثنين، فإن حسابه يدين للمصرف.
    Sen bu olayla uğraştıkça karısı ve çocukları için bu maaşı riske sokuyorsun. Open Subtitles والآن، كلما بحثت أكثر كلما خاطرت أكثر بإفساد معاشه التقاعدي لزوجته وأطفاله
    Büyükbabam vefat ettikten sonra büyükannem evi korumayı başarabilmiş. Çünkü kocasının devlette çalıştığı işten kalan emekli maaşı, sağlık sigortası varmış ki yine aynı şekilde, 1960 yılındaki ayrımcılık karşıtı yasadan önce hiç siyahi erkeğin alınmadığı bir iş. TED وبعد وفاة جدي، تمكنت جدتي من الحفاظ على ذلك المنزل لأنها حصلت على معاشه وبطاقة رعايته الصحية من وظيفة حكومية كان يعمل بها، مرة أخرى، وظيفة لم تكن لتمنح لرجل أسود قبل إصدار قانون "مناهضة التمييز" في الستينات.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more