- Ben toplu taşımaya ve muazzam restoranlara alışığım. | Open Subtitles | أنا معتاده على وسائل النقل العامه و المطاعم الرائعه |
Ben karanlıkta çalışmaya alışığım. | Open Subtitles | أنا معتاده على العمل في الظلام |
Ben karanlıkta çalışmaya alışığım. | Open Subtitles | أنا معتاده على العمل في الظلام |
Bu çevreye pek alışık olmadığını anlıyorum. | Open Subtitles | انا اعرف انك لست معتاده على هذه البيئه المحيطه بكِ |
Odadaki en güzel kız olmaya alışık olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأنك كنتٍ معتاده على ان تكوني الأجمل بالغرفه |
Yalnız yürümeye alışkınım, Bayan Woodhouse. | Open Subtitles | انا معتاده على الوحده آنسه وودهاوس |
- LA'den gelmiş biri olarak alışkınım. | Open Subtitles | بما انني من لوس انجلوس معتاده على ذلك |
Evet, buna alışığım. | Open Subtitles | نعم. أنا معتاده على ذلك. |
Dik dik bakılmaya alışık sayılırım. | Open Subtitles | لذلك انا نوع ما معتاده على ان يحدق بي الناس |
Söylediklerimden kuşku duyulmasına alışık değilim. | Open Subtitles | لست معتاده على أن يشك أحد فى كلامى |
Böyle içmeye alışık değil. | Open Subtitles | انها ليست معتاده على الشرب بهذا الشكل |
Bir gösteride bu kadar samimiyetin olmasına alışık değilim ben. | Open Subtitles | لست معتاده على رؤية مثل هذه الاشياء |
Ben kendime bakmaya alışkınım. | Open Subtitles | أن معتاده على الإهتمام بنفسي. |
- Ben alışkınım. | Open Subtitles | أنا معتاده على ذلك |
- Ben soğuğa alışkınım, beyefendi. | Open Subtitles | -أنا معتاده على البرد ، سيدي . |