Katilin hâlâ evde olabileceğini düşünerek içgüdüsel olarak küçük kızı kaptı. | Open Subtitles | بشكل عفوي أخذ الطفلة معتقداً أن القاتل سيبقى في المنزل وفعل ذلك بعد جرح الأم بشكل بليغ |
Onu kurtaracağını düşünerek geçmişe sıçrıyorsun. | Open Subtitles | وقفذت للماضي معتقداً انه بأمكانك أنقاذهــا |
İnsanlara karşı doğru davranmadığımı düşünerek pişmanlık duyup hayatımı mahvediyorum şurada. | Open Subtitles | ،وأنا الذي أتحسر معتقداً أنني خدعت أولئك الناس وأفسدت حياتي |
John'un Narciss'in nasıl bir adam olması gerektiğine inanarak büyümesini istemiyorum. | Open Subtitles | ولا أريد لجون أن يكبر, معتقداً بأن الرجال تكون على شاكلة نارسيس. |
Bütün hayatın boyunca, onun gerçek olduğuna inanarak büyürsün ve sonra onun gerçek olmadığını anlarsın... | Open Subtitles | تعيش طفولتك كاملة معتقداً ...أنه حقيقي و من ثم تكتشف العكس |
Hayır. Geçen akşam Aurora Evi'nin otel olduğunu düşünerek giriş yaptım. | Open Subtitles | لا, لقد دخلتُ ليلة أمس معتقداً أنَّ "منزل آورورا" هو فندق |
Demek istediğim aşağılık biri olduğunu düşünerek karar verme büyük bir adam olduğunu düşünerek karar ver. | Open Subtitles | مـا أقـصده هو لا تـتخذ قرارات معتقداً أنك دنيء إتـخذ قرارات تظن بأنك عـظيم |
Bir gün, dışkı örneği alırsam durumunu anlarım diye düşünerek onu tuvalete kadar takip ettim. | Open Subtitles | لذا تبعتها, في إحدَ الأيام, إلى المرحاض معتقداً أنّي قد أستطيع تشخيص حالتها لو كان لدي عيّنة من برازها |
Kaybedilen sevgilinin hâlâ bir yerlerde hayatta olduğunu düşünerek yaşanır mı diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أتساءل إذا كان من الأفضل أن أستمر في الحياة معتقداً أن شخصاً حبيباً فقدتُه قد يكون ما يزال حياً في مكان ما |
Vatandaşlarının bütün zamanını içip kumar oynayarak geçirdiğini düşünerek saraya dönecek. | Open Subtitles | سيعود إلى القصر معتقداً أنَّ رعاياه يقضون معظم أوقاتهم في الشرب والمقامرة. |
Ara sıra yanılsam da, sözüne sadık kalacağını düşünerek eski patronun için hizmetleri canlandırdım. | Open Subtitles | في خطأ نادر في الحكم قمت بتقديم بعض الخدمات لرئيسك السابق. معتقداً أنه كان مختلفاً. |
Ama oradan en iyi arkadaşlar olduğunuzu düşünerek ayrılmıştı. | Open Subtitles | ربما كان يستطيع أن يقضي عليك وغادر ذلك الملعب معتقداً أنكما كنتما أعز الأصدقاء |
Onu buraya koymamın nedeni, bu salondan çıkarken kimsenin, gerçek askeri etkiyi yaratabilmemiz için, kapasiteli ve kabiliyetli ordulara ihtiyacımız olmadığını düşünerek çıkmasını istemiyor olmam. | TED | أضعه هنا ليُذكرنا، لا أريد لأي شخص أن يغادر الغرفة معتقداً بأننا لا نحتاج قوات مسلحة قادرة و مؤهلة تستطيع أن تخلق تأثير عسكري. |
Gezinirken yanlışlıkla bir çeşit homoseksüel dükkana girersem onun bir ayakkabı dükkanı olduğunu düşünerek, ve satıcı da: | Open Subtitles | ماذا لو تجولت عرضاً إلى متجر للشواذ جنسياً... معتقداً أنه متجر للأحذية، ويقول البائع... |
Kocam onu öldürdüğümü düşünerek ölmüş. | Open Subtitles | لقد توفي زوجي معتقداً أنني من قتله |
Son 8 yılımı Tom Walker'ı öldürdüğümü düşünerek yaşıyorum. | Open Subtitles | لقد عشتَ الثمانى سنوات الاخيرة معتقداً إني قتلت "توم واكر". |
- Ben, onu barındırabileceğim en güvenli yerin polis merkezi olduğunu düşünerek masamda saklamaktaydım. | Open Subtitles | -لقد خبأته في مكتبي معتقداً أنه أأمن مكان لحفظه سيكون في وسط مركز الشرطة |
- Bir şekilde iyi olduklarını düşünerek... | Open Subtitles | ...معتقداً بأن بطريقة أو بأخرى, أن كانوا جيدين |
Babam bunun bir gizem olduğuna inanarak büyümüş. | Open Subtitles | أبي نشأ معتقداً نفسه (هونا) |