"معجبةٌ" - Translation from Arabic to Turkish

• hoşlanıyorum
• aşık
• hoşlanıyor
• sevdim
• hoşlandı
• tutulmuş
• hoşlanıyorsun
• hoşlandığımı

Ondan hoşlanıyorum ve o benden hoşlanmıyor.
أنا معجبةٌ به كثيراً، وهو ليس معجباً بي, فهمت؟

Seni içeri davet ederdim ama senden çok hoşlanıyorum bu yüzden...
أود أن أدعوك للدخول، لكن، أعتقد أنني معجبةٌ بك جداً، لذا...

Bana aşık olmuş olabilirsin ama bu çocuktan, gerçekten çok nefret ediyorum.
لربّما أنتِ معجبةٌ بي لكنّكِ تكرهينَ هذه الطّفلةَ بكلّ تأكيد - ولربّما

Ondan hoşlanıyor musun sence?
هل تظنين أنكِ معجبةٌ به ؟

Öyle... çoğunlukla bayan adaylara destek veririm, ama karınızı sevdim.
...أجل على الأغلب أدعمهنّ لكني, معجبةٌ بزوجتك

Tabii ki senden hoşlandı.
بالطبع بالطبع هى معجبةٌ بكِ

- Franklin'e değil, tamamen sana tutulmuş. -Hayır.
ليس ( فرانكلين ) إنها معجبةٌ بكَ أنت

Bu yüzden mi ondan hoşlanıyorsun?
لهذا أنت معجبةٌ به؟

Grayson'la yattığımda, ondan hoşlandığımı bilmiyordun.
عندما أقمتِ علاقةً مع (غرايسن) لم تكوني تعرفين أنّني معجبةٌ به

Ayrıca, gözünü korkutmak istemem ama senden hoşlanıyorum.
وأيضًا , حاول ألا تفزع بشأن هذا لكنني معجبةٌ بك.

Evet, ondan yapıyorum Coop. Eddie'den çok hoşlanıyorum.
نعم، هذا صحيحٌ يا (كووب) إنّني معجبةٌ بـ (إيدي)

İşte bu yüzden senden hoşlanıyorum, RJ.
. لهذا أنا معجبةٌ بك , أر جي

Senden gerçekten hoşlanıyorum
أنا حقاً معجبةٌ بك

Senden hoşlanıyorum, Dillon. Bana dondurma aldın.
أنا معجبةٌ بكَ يا (ديلون) فقدْ إشتريتَ لي المرطبات

Senden gerçekten hoşlanıyorum.
أنا معجبةٌ بكِ حقاً.

Yani, ona aşık falan olmadım ama hoşuma gidiyor.
أعني، ليس وكأنّني مغرمةٌ به ولكنني معجبةٌ به فعلاً

Bunun çok çılgınca geldiğini biliyorum Barry ama sanırım ben ona aşık oldum.
أعرف أنّ هذا يبدو جنونًا يا (باري) لكنّني أظنّ حقًا أنّي معجبةٌ به.

Biliyor musun, senden hoşlanıyor.
هي معجبةٌ بك، أتعلم

"Yak gitsin." sevdim bunu.
مستعد لفعل أي شيئ. معجبةٌ بهذا

- Sana söylüyorum, benden gerçekten hoşlandı.
-قلتُ لك، بأنّها معجبةٌ بيّ

Sana tutulmuş.
إنها معجبةٌ بك...

Gerçekten bu adamdan hoşlanıyorsun, değil mi?
أنتٍ معجبةٌ بهذا الشخص حقاً؟