| Dinle, çalışmalarından çok etkilendik ve Metropol bölümümüzde iş önermek isteriz. | Open Subtitles | نحن معجبون بعملك ونريد ان نعرض عليكى منصب فى مكتبنا بمترو |
| Farklılıklardan gücenmeyip onlara hayran kalıyorlar, bu büyük bir zihniyet değişimi ve bunu hissedince daha fazla olmasını istiyorsun. | TED | ليسوا مُهانون بسب الاختلافات ولكن معجبون بها وهذا تغّيرٌ كبير في الفكر وعندما تشعر به، تريده أن يحدث أكثر |
| Senin kadar popüler olan birisine insanların her zaman söylemediğini biliyorum bilirsin işte, gerçeği çünkü oturdukları yeri seviyorlar. | Open Subtitles | وأعرف أن شهرتك لا تجعل الناس يخبروك أشياء مثل الحقيقة لأنهم معجبون بكم |
| Hiçbir şey olmasa bile seni seviyoruz. | Open Subtitles | نحن معجبون بكِ حتى لو لم تفعلي شيئاً |
| - Ve Mossad'da olan benim karımdı. - Phil, karizma muhasebeciler beni sevdi. | Open Subtitles | وزوجتي هي من كانت تعمل لدى الموساد - فيل، المحاسبون الظريفون معجبون بي - |
| Kendinizi sağlama almak istemenizi takdir ediyoruz. Hatta buna hayranız. | Open Subtitles | نحن نقدر أنك تأخذ موقفاً صلباً، وفي الحقيقة، نحن معجبون بذلك |
| Cesaretinize hayranız şef, belki de yeri uygun değil ama. | Open Subtitles | نحن معجبون بشجاعتك رغم انها فى غير مكانها بعد إذنك |
| Görünüşe göre seni sevdiler çocuk, hem seyirci her zaman kaklıdır. | Open Subtitles | يبدو أنهم معجبون بك يا صغيرتي والجمهور دائماً على حق |
| Pişirdiği onca yeni harika yemekle dışarıda pek çok hayranı vardır. | Open Subtitles | ،أعني، بكل تلك الأطباق التي يعدها لقد أصبح له معجبون هناك |
| Hepimiz onu severiz. Oda da güzel, değil mi? | Open Subtitles | جميعنا معجبون بها، الغرف جميلة أيضاَ، هل توافقنا ؟ |
| Bütün hafta şu sanal takipçiler, sözde hayranlar bizi takip etti. | Open Subtitles | لقد تم تعقبنا طوال نهايات الاسبوع هؤلاء الملاحقون عبر الانترنت الملق عليهم معجبون |
| Fanatikler mi, katil hayranları mı yoksa ciddi akıl hastalarından mı bahsediyoruz? | Open Subtitles | أعني، أهم معجبون أم عصابات السجن أم مختلّون عقليًا؟ |
| Ve hepimiz çok etkilendik ama aynı Zamanda mükemmel bir kamuflajtı değil mi? | Open Subtitles | وكلنا معجبون جدا، لكنه كان أيضا غطاء ممتاز، أليس كذلك؟ |
| İnsanca düşüncelerinden etkilendik. Gerçekten. | Open Subtitles | جميعنا معجبون بإنسانيتك حقاً |
| Globe'daki bütün kızlar orgazm sırasındaki nefes alma tekniği konusundaki eserinize hayran. | Open Subtitles | جميع الفتيات في صحيفة القلوب معجبون في عملك *التنفس أثناء النشوة الجنسية* |
| - Onlar sadece hayran. - Saçmalık, saçmalık. | Open Subtitles | إنهم معجبون فقط, هراء, إمسك هذا هراء, إنهم يطاردونا يا رجل |
| Sanırım seni seviyorlar. Gerçekten çok seviyorlar. | Open Subtitles | أعتقد أنك أعجبتهم إنهم معجبون بك حقاً |
| - Bunu neden yapıyorsun? - Nasıl görünürsen görün, seni seviyoruz. | Open Subtitles | نحن معجبون بكي , لا يهمنا كيف مظهرك |
| Sadece biri. Kendini beğenmiş kaltak. Herkes seni sevdi. | Open Subtitles | هذا هي ؛ كالعاهرة ؛ الجميع معجبون بكِ |
| Sadece size karşı hiçbir sorunumuz yok diye değil, açıkçası, söylemeliyim ki sizi çok takdir ettik... | Open Subtitles | نحن ليس معنا اى شىء ضدك بصراحة , ساخبرك نحن معجبون |
| Galiba bizi sevdiler. | Open Subtitles | أعتقد أنهم معجبون بنا |
| Maden mühendislerinin hayranı olmaz. | Open Subtitles | المتخصصون بالمعادن ليس لهم معجبون |
| Hepimiz onu severiz. Oda da güzel, değil mi? | Open Subtitles | جميعنا معجبون بها، الغرف جميلة أيضاَ، هل توافقنا ؟ |
| Kıskanç şefler... kötü eleştiriler... ona biraz fazla aşık olmuş hayranlar. | Open Subtitles | طهاة يشعرون بالغيرة, نقاد خبيثون معجبون يحبونها فوق المعتاد |
| Insane Clown Posse hayranları. | Open Subtitles | أتعلمون, معجبون بعروض المهرجين المجنونة |
| - Hayır alakası yok. Birbirimizden çok hoşlandık. | Open Subtitles | -لا، على الإطلاق نحن معجبون ببعضنا البعض حقاً |
| Benim hayranlarım var dostum. Elbette hayranların var. | Open Subtitles | لدي معجبون لديك معجبون هذا صحيح بالتأكيد ولكن |
| Senden hoşlandılar değil mi? | Open Subtitles | من المؤكد أنهم معجبون بك أليسوا كذلك ؟ |