Diyorum ki, sevimsiz bir lise bilim fuarında, dünyanın sonunu getirebilecek ne çeşit bir sihirli vahiyin bildirilme ihtimali var ki? | Open Subtitles | أنا أتسائل فحسب، أي نوع مِن السحر، أو نهاية العالَم المروّعة قد تحدث في معرضِ علوم مُتّضع لمدرسة ثانويّة؟ |
Tapınak fuarında bir şey mi oldu? | Open Subtitles | هَلْ الشيء حَدثَ في معرضِ المعبدَ؟ |
Ama onu bilim fuarında sunum yapar gibi sikip attığından beri kararlarımdan pişmanlık duymayı bıraktım. | Open Subtitles | زارور) لقد كان نموذجِي الأولي, لكن بما أنك قضيتَ عليه) مثل مشروع معرضِ علوم, فسأود أن أندم على اختياراتي |
Niles, bu akşam sen ve babamla tekne fuarına gelemeyeceğim | Open Subtitles | النيل، أنا لا أَستطيعُ جَعْله إلى معرضِ المركبَ مَعك وأَبِّ. |
Julie'ye balığını bilim fuarına getiremeyeceğini söylediniz mi? | Open Subtitles | أخبرتَ جولي بأنّها لا تَستطيعُ أَنْ إجلبْ سمكَها إلى معرضِ العِلْمَ؟ |
Meslek tanıtım seminerinde, tam zamanlı iş bakacağım. | Open Subtitles | تَعْرفُ ما؟ أنا سَأَنْظرُ فقط للشيءِ دائميِ في معرضِ الشغلَ. |
Nina, iş seminerinde biraz takıldıktan ve "iş" lafını epeyce duyduktan sonra ihtiyaçlarım nüksetmeye başladı. | Open Subtitles | لذا، نينا، بعد المشي حول معرضِ الشغلَ... ويَسْمعُ "شغلَ" الكلمةَ الكثير... أعطاَني حاجاتَ. |
İmparator tapınak fuarında suikasta uğradı. | Open Subtitles | الإمبراطور إغتلَ في معرضِ المعبدَ! |
Balığı bilim fuarına getirebilir. | Open Subtitles | هي يُمْكِنُ أَنْ تَجْلبَ السمكَ إلى معرضِ العِلْمَ. |
Onu bilgisayar fuarına götüreceğim. Bunu çok sever. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّنا نَرى a يَلْعبُ ويَأْخذُ في معرضِ الحاسوبَ. |